18 Ekim Dünya Menopoz Günü

Bugün 18 Ekim Dünya Menopoz Günü. Bu vesileyle Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Kadın Doğum Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Tijen Ataçağ ile bir kadının hayatının yaklaşık üçte birini kapsayan menopozu ve bu süreçle bağlantılı olan osteoporozu konuştuk. Yrd. Doç. Dr. Tijen Ataçağ her iki başlıkta da belirtiler ve yapılması gerekenler hakkında bizlere değerli bilgiler verdi.

Menopoz Nedir?
Dünya Sağlık Örgütü doğal bir süreç olan menopozu  herhangi bir fizyolojik -patolojik etken olmadan, 12 ardışık ay adet görülmemesi olarak tanımlar. Çoğu kadın adet dönemleri değişmeye başladığında menopoz hakkında endişe duymaya başlar.

Menopoz ne zaman başlar ?
Gelişmiş ülkelerde ortalama menopoz yaşı 51, az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde 48’dir.

Menopozun ilk belirtileri nelerdir?
Hakkında oldukça farklı bilgiler dolaşan menopoz, sanılanın aksine rahmin değil yumurtalıkların işlevini yerine getirmemesidir. Menopoz döneminden geçiyorsanız genellikle periyodlarınız normale göre daha seyrek veya sık olmaya başlar. Kanamalar öncekine göre daha kısa sürer, sıcak basması veya depresyon gibi belirtiler ortaya çıkabilir ve ayrıca uyku bozuklukları, hafıza  ve konsantrasyon sorunları yaşanabilir.

Menopoz döneminde hangi durumlarda doktora başvurulmalıdır?
3 haftadan daha sık aralıklarla kanamanız oluyorsa, aşırı kanamanız oluyorsa, siklus aralarında lekelenmeler oluyorsa, menopoza girdikten sonra kanama tekrar oluyorsa, ki bu bir damla bile olsa, mutlaka doktora başvurmalıyız. Öte yandan menopoz ve osteoporoz riski arasında inkar edilemez bir bağlantı bulunduğunu da göz ardı etmemeliyiz.

Bu noktada yaklaşan 20 Ekim Dünya Osteoporoz Günü hakkında neler söylemek istersiniz?
Osteoporoz, kemiklerin anormal derecede ince, zayıf, kırılgan olmasına neden olan yaygın bir problemdir.Kadınlar menopozdan beş ila yedi yıl sonra kemik yoğunluğunun % 20sini kaybedebilirler. Birçok post-menopozal kadın bu konuda hiçbir şey yapmamaktadır. Uluslararası Osteoporoz Vakfı’nın 11 ülkeyi kapsayan araştırmasında da, birçok post-menopozal kadının kişisel riskleri konusunu inkar ettiğini tespit edilmiştir. Oysa menopozdan sonra östrojen hormon düzeylerinin düşmesi osteoporoz için risk oluşturmaktadır

Osteoporoz tanısı nasıl konulur?
Osteoporozun önceden tespiti bazı testlerle mümkündür. Eğer daha önceden osteoporoz teşhisi konulduysa, daha fazla kemik kaybını yavaşlatacak veya kemik yoğunluğunu artırabilecek terapiler mevcuttur. Kimi vakalarda kemik kırılıncaya kadar semptomlara neden olmaz ancak düşme veya hafif bir darbe ile kırık oluşabilir.

Son olarak menopozun etkilerini azaltmak ve osteoporozu önlemek için neler yapmalıyız?
Osteoporozun önlenmesi için yapılabileceklerin başında  sağlıklı ve kalsiyumdan zengin yiyecekleri içeren bir beslenme düzeni uygulamak, düzenli egzersiz yapmak, gerekirse D vitamini takviyesi almak, sigara içmekten kaçınmak ve alkol kullanımı sınırlamak geliyor.  Aynı önlemleri menopozun etkilerini azaltmak için de uygulayabiliriz. Son olarak söylemek isterim ki; osteoporozun tedavisinin mümkün olduğunu ve menopoz döneminde bazı hormonların üretilmesinin yavaşlaması ve hatta durmasıyla vücudun çeşitli hastalıklara karşı direncinin düştüğünü göz ardı etmemeliyiz.