Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Füsun Yıldız: “Kansere Karşı Mücadelede En Önemli Adım Farkındalık Ve Bilinç Düzeyinin Artışını Sağlamaktır”

Dünya Kanser Günü dolayısıyla bir açıklama yapan Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Füsun Yıldız, kanserin toplumlarda önemli bir sosyoekonomik yüke, bireylerde de maddi ve manevi kayıp ve zorluklara yol açan ve tüm dünyada giderek artış gösteren bir sağlık problemi olduğunu belirtti. Kanserlerin önemli bir kısmının önlenebilir özellikte olduğunu söyleyen Prof. Dr. Füsun Yıldız, bu nedenle kanser ile ilgili farkındalık ve bilinç düzeyinin artışını sağlamak, kansere karşı mücadelede önemli bir adım olan doğru bilinen yanlışlardan kurtulmak ve doğruların herkese ulaşmasını hedeflemek amacıyla4 Şubat’ın her yıl “Dünya Kanser Günü” olarak gündeme geldiğini kaydetti.

Kanser DNA’nın Yapısındaki Hata Veya Değişime Uğrama Nedeniyle Başlar
Tüm kanserler içinde en sık görülen kanserlerden birisinin de akciğer kanseri olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Füsun Yıldız, vücuttaki herhangi bir kanserin, hücrenin genetik materyalini taşıyan DNA’nın yapısındaki bir hata veya değişime uğrama nedeniyle başladığını belirtti.“DNA’daki değişimler normal yaşlanma süreciyle veya sigara içimi, asbest lifleri solunması, radon gazına maruz kalınması gibiçevresel faktörler nedeniyle oluşur. Akciğer kanseri; akciğer dokularında bulunan anormal hücrelerin kontrolsüz çoğaldığı bir hastalıktır. Kontrolsüz çoğalan bu hücreler çevre dokulara ve akciğer dışındaki organlara yayılabilir yani metastaz yapabilir.” diyen Prof. Dr. Füsun Yıldız, açıklamasının devamında şunları kaydetti:

“Tütün sarma makinasının keşfinden sonra tütün ürünlerinin tüketimi giderek artış göstermiş ve sigara içme alışkanlığındaki artışa paralel olarak akciğer kanseri sıklığı da giderek artmıştır. Akciğer kanseri hem gelişmiş hem de gelişmekte olan ülkeler için önemli bir ölüm nedenidir. Dünya genelinde ve Amerika’da hem erkeklerde hem de kadınlarda kansere bağlı ölümlerin en sık nedeni olup, tüm kanser ölümlerinin kabaca 1/5’inden (%19.4) sorumludur. Bu sayı her yıl meme, kolon ve prostat kanserinden dolayı kaybedilen hasta sayısı toplamından daha yüksektir.

Akciğer kanserleri tümörün mikroskobik görüntüsüne dayanarak: küçük hücreli akciğer kanseri (KHAK) ve küçük hücreli dışı akciğer kanseri (KHDAK) olmak üzere iki gruba ayrılır. Bu iki tip kanserin büyüme hızları, yayılımları ve tedavileri farklıdır.

  • Küçük Hücreli Akciğer Kanseri (KHAK):
    Akciğer kanserlerinin %10-15’ini oluşturur. En hızlı büyüyen ve en hızlı yayılım gösteren (metastaz) tipidir. Sigara ile çok yakından ilişkilidir, bu tümörlerin sadece %1’i sigara içmemiş kişilerde ortaya çıkar. Çok hızlı metastaz yaptığından genellikle tanı konulduğu sırada vücutta yayılmış olduğu görülür. Bununla beraber kemoterapiye yanıtı iyidir.
  • Küçük Hücreli Dışı Akciğer Kanseri (KHDAK):
    En sık görülen akciğer kanseridir, tüm hastaların %85-90’ını oluşturur. KHDAK’nin 3 ana tipi vardır: Adenokanser, skuamöz hücreli kanser ve büyük hücreli kanser.

Bireyler ve toplumlar, akciğer kanseri başta olmak üzere yaygın kanser türlerinin en az yarısının tütün ve tütün ürünlerinin kullanımının sonlandırılması, daha sağlıklı bir beslenme biçiminin seçilmesi, fiziksel aktivitenin arttırılması ve alkol kullanımının azaltılması ile önlenebileceği konusunda bilgilendirilmelidir. Ayrıca ultraviyole radyasyondan korunma, mesleksel ve çevresel maruziyetler, örneğin asbestoz da kanser yükünün artmasında önemli rol oynamaktadır.”