Göğüs Ağrısı – Angina Pektoris

Anginapektoris; en sıklıkla göğüste iman tahtası kemiği arkasında ağır bir taşla bastırılıyormuş hissi veren, ağrı noktası tam lokalize edilemeyen ve bazı hastalarda sol kola,her iki kola, sırta, karın üst bölgesine ve boyna yayılabilen rahatsız edici bir ağrıdır.

Bu ağrı kalp hastalıklarının en önemli ve en sık rastlanan belirtilerinden biridir.

Kalbi besleyen atardamarların darlık, tıkanma gibi sebeplerle kalbin oksijen ihtiyacını karşılayamadığı durumlarda kalp kökenli göğüs ağrısı veya sıkıntı hissi oluşur ve buna tıp dilinde veya latince angina pektoris adı verilir. Özellikle istirihatte gelen Angina Pektoris kalp krizinin habercisi olabilir.

Kalbi besleyen koroner atardamarla­rın dokulara yeterli kan ve oksijeni taşıyamaması temelde üç  ayrı senaryo ile izah edilebilir:

  1. Koroner atardamar içini döşeyen ince zar tabakası olan endotel tabakası altındaki dokuda yağ moleküllerinin birikerek darlığa yol açması: Koroner atarda­marlarda endotel altında yağ birikmesi, buna iltihap hücreleri, bağ dokusu hücrelerinin ve kalsiyumun eklenmesi ile  aterosklerotik plak (damar sertliği plağı) meydana gelir. Eğer bu aterosklerotik plak yani damar sertliği plağı belli bir düzeyde sabit daralma yapıyorsa  kalbin kan gereksiniminin önemli ölçüde arttığı; ağır egzersiz, soğuk ha­va, aşırı güç harcama ve artmış stres gibi durumlarda aterosklerotik bu damar kalp adalesinin artmış kan ihtiyacını ulaştıramaz ve böylece angina pektoris ortaya çıkar.
  2. Koroner atardamarlarda kasılma (koroner spazm) : Koroner arter spazmı aterosklerotik darlık olan damarlarda olabileceği gibi hiç darlık yapmayan bir aterosklerotik damar bölgesinde de olabilir. Koroner arter spazmına soğuk, fiziksel etkenler, emosyonel stres, sigara ve bir takım kimyasal maddeler neden olabilir.
  3. Kalp dokusunun aşırı oksijen tüketmesine yol açan bir takım klinik tablolarda (derin kansızlık, tiroid bezi hızlı çalışması, ateş, arteriovenöz fistül, Beri Beri Hastalığı, aritmiler ve aşırı anxiete –panik bozukluk vb klinik tablolar) angina pektoris olabilir.  Bu durumlarda ortaya çıkan angina pekto­ris, kalbe yetersiz oksijen gelmesinden değil, kalbin oksijen tüketiminin aşırı artışından meydana gelir.

Angina pektoris / göğüs ağrısı çoğunlukla stabil ya da kararlı angina olarak kendisini gösterir.

  1. Kararlı (stabil) angina pektoris:

Stabil angina, kalbin oksijen ihtiyacının arttığı durumlarda (veya hemen sonrasında)

oluşur. Kalp üzerine ağır yük binen değişik durumlarda artmış oksijen tüketimi olur ve damardan kalp adalesine sunulan oksijen yetersiz duruma gelir ve kalp adale sinirleri  ile bu oksijen yetersizliğini (iskemi) algılar ve elektriksel olarak beyine duyu bölgesine iletilir angina pektoris deiğimiz göğüs ağrısı olarak hissedilir. Angina pektorisi tetikleyen faktörler;

  • Sigara içilmesi veya dumanına maruz kalma
  • Elinde bir ağırlıkla veya yokuş yukarı hızlı yürüme
  • Ağır bir yemek yenilmesi ve yemek üzerine fiziksel aktivite yapılması
  • Cinsel ilişki (özellikle evlilik dışı, uygunsuz yer ve zamanda endişe paterninin de olduğu ilişki)
  • Ciddi duygulanım değişiklikleri (örneğin sinirlenme, üzülme)
  • Sıcaklık veya yükseklikte ani değişmeler gibi kalp yükünü arttıran durumlardır.
  • Soğuk hava ve özellikle soğuk rüzgarda yürüme

Stabil angina atakları genellikle bir kaç dakika sürer ve dilaltı ilaç veya istirahat ile 1-2 dakika içinde  geçer.

  1. Kararsız (anstabil) anginapektoris:

Tahmin edilemeyen zamanlarda ve istirahatta dahi oluşabilen göğüs ağrısı varsa veya rahatsızlık hissi ilaçla veya istirahatle 10 dakika içinde düzelmezse anstabil anginanın işareti olabilir. Anstabil anginanın diğer bir göstergesi de stabil anginanın sıklığında ve şiddetindeki artıştır. Anstabil angina altta yatan koroner arter hastalığının ilerlemesine işaret eden tehlikeli bir durumdur. Bazen anstabil angina; koroner arterlerin (atar damar) içindeki plak yırtılmasından sonra oluşabilir. Bu durum arterin daralmasına neden olarak kalbe kan akımının daha da kısıtlanmasına neden olur. Anstabil angina hasar görmüş plak üzerinde pıhtı oluşmasıyla da oluşabilir.Hekimler bu durumu acil olarak değerlendirirler. Çünkü anstabil angina kalp krizinin habercisi olabilir ve kalp krizine dönüşebilir. Ayrıca hayatı tehdit eden aritmiler (ritim bozukluğu) meydana gelebilir. Bazı hastalarda angina oluşturmayan kardiyak iskemi bulguları görülebilir. Bu durum sessiz iskemi olarak adlandırılır. Bu tür iskemiye elektrokardiyogram (EKG), egzersiz testi veya devamlı EKG kaydı (holter monitorizasyon) ile tanı konulur.

Beş tür angina pektoris tanımlanmıştır:

Efor anginası: Hastalığın sık rastla­nan tipidir. Ağrı fiziksel etkinlik sıra­sında gelir. Yürüyüş sırasında ortaya çıkması ve hastayı sık sık durmaya zor­laması nedeniyle ABD’de “vitrin hastalığı” adıyla da anılır.

Soğuk anginası: Soğuk hava damar­larda büzülmeye yol açar. Bu daralma­nın koroner atardamarları da etkilemesi sonucunda angina pektoris ortaya çıkar.

Heyecan anginası: Aşın duygulan­malar kalbin oksijen gereksinimini artı­rır. Koroner atar damarların artan ge­reksinime uyum sağlayamaması anginapektorise yol açar.

Dinlenme anginası: Görünürde anginaya yol açacak herhangi bir neden yok iken ortaya çıkar. Nöbetler yineleyicidir ve nedereyse aralıksız sürer.

Uykudan uyandıran angina: Nöbetler geceleri özellikle sabaha doğru 04-08 arası gözlenir ve nadiren de öğleden sonraları gelebilir. Efor ile ilgisi yoktur dilaltı nitrogliserin alımı ile angina hemen geçer. Hiperventilasyon (sık ve derin solunum), kan basıncının ani yükselmesi so­nucunda koroner atardamarların kasılması nedeniyle ortaya çıkabilir.

Yalancı angina pektoris: Bunlara ek olarak angina nöbetine benzeyen gö­ğüs ağrıları da vardır. Kalp dışı organ­lardan kaynaklanan ağrıların göğse yansıması da angina nöbeti gibi algılanabilir. Kalpten kaynaklanmayan bu ağrılara “yalancı angina pektoris”  adı verilir.

ANGİNA PEKTORİS’İN TİPİK ÖZELLİKLERİ NELERDİR?

Koroner damarların daralması veya tıkanması sonucu oluşan göğüs ağrısının tipik özellikleri;

  • Genellikle yavaş yavaş artar ve yayılır.
  • Genellikle ağrı yorulunca, heyecanlı, sinirli, üzüntülü bir durumdayken başlar ve  dinlenince geçer.
  • Genellikle ağır bir yemeği takiben ortaya çıkar.
  • Yorucu bir iş, yürüyüşle meydana gelir.
  • Genellikle halk arasında iman tahtası denen sternum kemiği arkasında veya orta hattın hafif solunda, sternumun altında hissedilir.
  • Ağrı nadiren  sol meme altına yayılan bir ağrı da olabilir. Kalp kasının kanlanamadığı durumlardaki ağrı, her iki taraftan göğüse ve daha çok sol kol olmak üzere kollara, boyuna ve alt çeneye yayılma eğilimindedir. Bazen arkaya ve enseye doğru da yayılabilir.

Bu belirtiler varsa en yakın tıp merkezine baş vurarak olası bir kalp krizinin ekarte edilmesi için gerekli EKG, laboratuar ve görüntüleme tetkiklerini yaptırmak gerekir.

Tanı:

Anginapektorisin tanısında hastanın hikayesi (öyküsü) ve hastada var olan risk faktörlerinin (miyokard infarktüsü gibi) değerlendirilmesi çok önemlidir. Anginayı tanımlamak için kullanılan kelimeler baskı hissi, sıkıştırıcı, yanıcı, ezici, boğucu veya ağrı hissi şeklindedir. Anginanın yeri tam olarak belli olmadığından hasta nereden geldiğini söyleyemeyebilir, göğsünün ortasını ellerini yumruk yaparak gösterebilir.

Öykünün yanısıra tanı için bazı tetkikler kullanılır:

  1. EKG
  2. Egzersiz testi
  3. Stres ekokardiyografi
  4. Nükleer görüntüleme
  5. Multi Slice CT koroner anjiyografi (Çok kesitli bilgisayarlı tomografik koroner anjiyografi veya sanal çok kesitli BT koroner anjiyografi)
  6. Girişimsel Koroner anjiyografi(kalp damarlarının içinin görüntülenmesi)

Tedavi:

Anginanın tedavisi anginanın ciddiyetine ve altta yatan kalp/damar hasarının boyutuna bağlıdır:

  1. Tüm hastalarda yaşam tarzı değişiklikleriyapılmalıdır:

Yaşam tarzı değişikliklerişunlardır:Kalp sağlığı ile uyumlu diyet yapmak,kolesterol oranını düzeltmek, düzenli egzersiz yapmak, şeker hastalığının kontrolü, yüksek kan basıncının (hipertansiyon) kontrolü, sağlıklı vücut ağırlığına ulaşmak ve bunu sürdürmek, sigara bırakmak (veya başlamamak), depresyonun kontrolü, stresten uzak durmak

  1. İlaç tedavisi 
    Anginayı tedavi etmek amacıyla kullanılan ilaçlar ya kalp kasına sunulan oksijen miktarını artırır veya kalp adalesinin oksijene ihtiyacını azaltır.
  1. Balon-stent tedavisi (Koroner Anjioplasti,stent)
  2. Baypascerrahisi
  3. Transmyokardiyalrevaskülarizasyon (TMR)
  4. Eksternalkounterpulsasyon (ECP veya EECP).

KALP RAHATSIZLIĞIYLA İLGİLİ OLMAYAN GÖĞÜS AĞRILARI:

Göğüs ağrısını kalp rahatsızlıkları dışında pek çok neden de oluşturabilir:

  • Reflüözafajitine ve özefagus spazmına bağlı göğüs ağrıları,
  • Ana atardamarın yırtılması, kalbi dışardan saran zarın iltihabı, kalp kasının kanlanma bozukluğu gibi kalbe bağlı diğer rahatsızlıklar,
  • Pankreas bezinin iltihaplanması,
  • Mide ve onikiparmak bağırsağı ülserleri,
  • Akciğer zarı iltihaplanması gibi akciğer kaynaklı hastalıklar
  • Safra kesesi hastalıkları, özellikle safra kesesi taşları,
  • Mide spazmları, gaz ve şişkinlik gibi hazımsızlık sorunları,
  • Kas-iskelet veya sinir kökenli ağrılar,
  • Herpeszoster (zona),
  • Anksiyete, depresyon, kardiyak psikoz, kişisel çıkar amaçlı psikojenik nedenler de kalp kökenli olmayan göğüs ağrılarının nedenleri arasında sayılabilir.