Dr. Suat GÜNSEL Girne Üniversitesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Halil İBRAHİM SEÇER, Mayıs ayının ilk cumartesini izleyen hafta kutlanan “Trafik Haftası” dolayısıyla açıklamada bulundu.
Trafik haftasında artık hayatımızın önemli kısmını içinde geçirdiğimiz trafik ve onu düzenleyen kurallara uymanın öneminin vurgulandığını hatırlatan SEÇER, kara trafiğinin tarihinin çok eski olduğunu belirterek şunları kaydetti: “Babil şehrinde trafik düzeni kesin kurallara bağlanmıştı. Eski Roma’da yaya ve araçlar için bazı yollar ayrılmış, tek yönlü yollar belirlenmiş, gidiş ve gelişe ancak geniş yollarda izin verilmek suretiyle bir trafik düzeni kurulmuştu. Zamanla gelişen ve artan kara taşıma araçlarıyla artan nüfus yoğunluğu bugünkü trafik düzeninin kurulmasına, yeni kuralların saptanmasına ve uygulanmasına sebep olmuştur. Bütün trafik kuralları can ve mal güvenliğini sağlamak amacına yöneliktir. Trafik işaretleri dünyanın her yerinde, çok küçük farklılıklarla hemen hemen aynıdır. Fakat ülkemizde de olduğu gibi az da olsa bazı ülkelerde taşıtların, yolun solundan gitmeleri kuralı vardır.”
Trafik Ortak Bir Yaşam Alanıdır Ve Herkes Birbirine Karşı Sorumludur
Trafiğin bir yaşam alanı olduğunu ve tüm insanların trafiği paylaşanlar yani paydaşlar olarak birbirine karşı sorumluluk taşıdığını belirten SEÇER, trafikteki üç önemli risk ve kaza faktörüne değinerek bunların panikleme, sinirlenme ya da dikkat kaybı olduğunu söyledi. Dr. SEÇER, bu davranışların hatalı hareketlere yol açıp, trafik kazalarına sebebiyet verebildiğini ifade etti.
“Saptanan trafik kurallarına, trafik düzenini sağlamak amacıyla yapılan modern araçlara rağmen, dünyada trafik kazalarını tamamen önlemek mümkün olamamaktadır.Her yıl binlerce insan trafik kazası sonunda hayatlarını kaybetmekte, milyonlarca lira tutarında araç kullanılmaz hâle gelmektedir. Açıkça ifade etmek gerekirse, trafik kazaları insanlık için bir afettir. Adada trafik kazalarının büyük çoğunluğu maalesef insan faktörlü trafik kurallarına uymamaktan dolayı gerçekleşmektedir.” şeklinde konuşan SEÇER, trafik kazaları nedeniyle oluşan yaralanmalarda özellikle kafa ve omurilik travmalarının öne çıktığına dikkatleri çekti.
Bütün Travmalar İçinde En Yüksek Ölüm Ve Sakatlık Sebebi Kafa Ve Omurilik Yaralanmasıdır
“Kafa ve omurilik travması dünyada genç ve orta yaş grubundaki kişilerde en yaygın sakatlık ve ölüm sebebidir. 1-44 yaş arasındakilerde ölümlere en sık travma yol açar. Çoğu önlenebilir olan bu travmalar açısından 15-24 yaş arasındakiler yüksek risk grubundadır ve erkekler bundan daha fazla etkilenir.Bütün travmalar içinde en yüksek ölüm ve sakatlık sebebi kafa ve omurilik yaralanmasıdır. Bu yaralanmaların yüzde 75’i motorlu taşıt, yüzde 5’i ise motosiklet ve bisiklet kazalarından kaynaklanır. “ diyen Doç. Dr. Halil İBRAHİM SEÇER, Türkiye’de ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde trafik kazalarından ölüm oranları düşerken, yaralanma ve sakat kalma sayılarında artış olduğunu belirtti. SEÇER, 2005 yılı verilerine göre Türkiye’de 570 bin trafik kazasında 3 bin 215 ölüm, 135 bin de yaralanma meydana geldiğini; 17-23 Nisan tarihleri arasında sadece bir hafta içinde polis verilerine göre Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde ise 60 trafik kazası olduğunu ve bu kazalarda 1 kişinin hayatını kaybedip, 18 kişinin ise yaralandığını söyledi.
“Uluslararası yol verilerine göre, trafik kazalarına neden olanların büyük çoğunluğu eğitim düzeyi düşük sürücülerdir” diyen SEÇER bu nedenle tüm yol kullanıcılarının eğitimine ağırlık verilmesi gerektiğini belirtti.
Trafik Kazalarında Travmalar En Fazla Haziran Ve Temmuz Aylarında Meydana Geliyor
SEÇER, trafik kazalarından travmaların en fazla haziran ve temmuz aylarında, cuma ve cumartesi günlerinde, iş çıkış ve başlama saatlerinde meydana geldiğini, ölümlerin yarısının ise gece olan trafik kazalarında olduğunu ifade ederek, alkole bağlı kaza oranlarının da oldukça yüksek olduğunu hatırlattı. “Kanında 50 promil alkol bulunan, yani 1 kadeh içki içen sürücü, hiç alkol almamış sürücüye göre 2 kat daha fazla kaza riskine sahiptir.” şeklinde konuşan SEÇER, “Alkol oranı 100 promil olursa, yani 2 kadeh içildiğinde sürücünün aldığı risk 10 katına, 150 promil olursa 25 katına çıkar.”dedi.
Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Halil İBRAHİM SEÇER açıklamasının devamında şunları kaydetti: “Ölümle sonuçlanan taşıt kazalarında sürücülerin yüzde 70’inde emniyet kemeri, motosiklet ve bisiklet kazalarında ise yüzde 90’ında kask bulunmamaktadır. Hatalı sürüş alışkanlıklarının başında öndeki araçla uygunsuz takip aralığı, yüksek hız, eski ve bakımsız araç kullanımı, sinyallere dikkat etmeme, hatalı sürüş yapanı bağışlamama ve emniyet kemeri takmama gelir.
Önemsiz Trafik Kuralı Yoktur
Bilinmelidir ki önemsiz trafik kuralı yoktur. Tüm trafik kuralları önemlidir. Unutulmamalıdır ki basit bir kural ihlali sonu ölümle sonuçlanabilecek ağır sonuçlara sebebiyet verebilir. Bu durum üstelik sadece trafik kuralını ihlal edenin değil, yoldan geçen herhangi bir masum insanında hayatına mal olabilir.Bu nedenle trafik kurallarına uymak için elimizden geleni yapmalıyız. Buna uyarken sadece cezalar sonucu cebimizden çıkacak parayı değil hayatımızı da önemsemeliyiz. Neticede paramız canımızdan değerli olmamalıdır.”