Engelliler Haftası Dolayısıyla Açıklamada Bulunan Dr. Suat GÜNSEL Girne Üniversitesi Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon / Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet ÖZGÜL: “Asıl Sorun Toplum ve İş Ortamı ile İlişkilidir”

Dr. Suat GÜNSEL Girne Üniversitesi Hastanesi Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon / Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Ahmet ÖZGÜL “10 – 16 Mayıs Engelliler Haftası” dolayısıyla açıklamada bulundu. Ahmet Özgül, açıklamasında şunları kaydetti:

“ ‘Engelliler ve gaziler önceliklidir’ tabelası, insanların toplu bulunduğu veya iş gördüğü hemen hemen her yerde karşımıza çıkar. Bu tabelalar, engellilere yönelik öncelikli yaklaşımın dünyada genel kabul gördüğünü ve muhtemelen bazı toplumlarda ihtiyari, bazılarında ise mücbir yasal sebepler ile konuyor olduğunu göstermektedir. Aslında esas olan bu tabelalara ihtiyaç olmamasıdır. Ancak kişiler ve onların oluşturduğu toplumlarda engellilere yönelik belirgin önyargılar vardır. Bu yargılar çoğu kez engelliliğin kişinin kendi başına gelmeyecekmiş gibi dışlayıcı olması eğilimindedir. Sonradan bu kişilerin engellilik halleri ile ilişkili olarak negatif bir bakış açısı gelişir, sanki aslında onun olmaması gerektiği gibi. Bazı kişi ve toplumlarda ilahi cezalandırma gibi de görülür, tıpkı bir takım doğa olayları gibi. Gerçekte engellilerin varlığı herkes tarafından bilinir. Buna karşın anlamı, neleri kapsadığı bilinmez.

FTR kas, sinir ve kemiklerde oluşan bozuklukları önleme, tanı ve tedavisi ile uğraşır. Bu bozukluk ve hastalıkların bir kısmı tedavi ile tamamen iyileşebilirken bir kısmı ise sonuçları ile birlikte kalıcıdır.  Kalıcı sorunlar doğal olarak ilgili yapının aracılık ettiği fonksiyonların yerine getirilememesi ile sonuçlanır. Ana amaç, mevcut bozukluk devam etmekle birlikte hastanın performanısının artırılması ve fonksiyonlarının mümkün olan en üst seviyeye geliştirilmesidir.  Böylelikle yaşam kalitesinin hayatın tüm alanları ile  ilgili olarak geliştirilmesi amaçlanır. Performans ve yaşam kalitesi geliştirilmeye çalışılırken çok sayıda değişik meslek mensubunun ortak çalışması söz konusudur. Tedavi sırasında ekip düzenli olarak hastanın genel durumunu tartışır ve sonraki dönemde elde edilmesi gereken sonuçlar yönünde çalışmalar yapar.

Engelliliğe Yol Açan Durumlar Çok Sayıda Tıp Disiplinini İlgilendirir
Engelliliğe yol açan durumlar sadece sinir sistemi veya kas hareket sistemi gibi FTR uzmanlarının ana uğraşı alanları olan durumlar değildir. Ayrıca çok sayıda tıp disiplinini ilgilendiren organ-doku-sistem bazında bozukluklar ve bunların sonucunda gelişen engellilikler vardır. Fiziksel görünümle ilişkili olduğu gibi görme, duyma, konuşma vb bir çok alanda meydana gelebilir. Engellilerin genel olarak toplumsal yaşamda katılım , zorlukları paylaşma, ortak çalışma yapma ile ilişkili sorunları vardır. Özellikle eğer aile tarafından belirgin şekilde desteklenemiyorsa eğitim ile ilgili; iş hayatında, sağlıkta yeterli ilgiyi görememe ve ayrıca cinsel taciz ve uygunsuz davranışa maruz kalma gibi sorunları vardır. Hem FTR uzmanları ve rehabilitasyon ekibininin ve hem de diğer uzmanlık alanlarının uğraşması gereken asıl konu bu dışlamaların, yanlış inanışların ve negatif betimlemelerin nasıl olumluya döneceği yönünde çalışmalar yapmaktır.

Bu Bir Eğitim Sorunudur
Ancak, asıl sorun toplum ve iş ortamı ile ilişkilidir. Toplumsal hayatta bir engelli dışlandığı zaman onunla birlikte ailesi, çocukları, muhtemelen toplumsal doku da dışlanır; sosyal yaralar, yeni yükler ortaya çıkar. Engelli insanlar normal özelliklerini kaybetmiş doku, organ ve sistemleri ile ilişkili olmak üzere birtakım işleri yapamayabilir veya yapmakta zorlanabilirler. Toplum dışlayıcı davranabilir ancak, bu bir eğitim sorunudur. Gelişmiş ülkelerin tümü aynı yollardan geçmiştir. Bir yandan okullarda engellilik ile ilgili önyargılar yıkılmaya çalışılırken, diğer yandan engellilerin eğitimi giderek geliştirilerek düşünsel ve fiziksel olarak kapasitelerinin arttırılması yönünde çaba gösterilir.  Bunun yanında olması gereken, bu kişilerin yapabildikleri iş alanlarında veya geliştirilmek, yetenekleri arttırılmak üzere istihdam edilmeleridir. Böylelikle üretken olur ve günlük hayatta, sağlıkta harcayan değil kazandıran olurlar.  Hem de özgüvenleri yerine gelerek toplumda hakettikleri yeri alabilirler; çocuklarına babalık, annelik edebilirler.  Unutmamak gerekir ki engellilerin çocukları yüksek ihtimalle engelsiz olurlar.

Kamu ve özel sektör otoritelerinin yapması gereken engelli kişilerin de toplumun tüm diğer parçaları gibi aynı hizmeti vermeleri gereken bir grup olduğu, sorumluluklarının onları da kapsaması gerektiğinin idrakına varmalarıdır.”