Çok Erken Doğanlara Doğru Zamanda, Doğru Yerde, Doğru Bakım*


Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ve Yeni Doğan Uzmanı Yard. Doç. Dr. Seyhan Erişir Oygucu 17 Kasım Dünya Prematüre Günü’nün, zamanından önce doğan bebeklerin kaybı veya erken doğum nedeniyle yaşadıkları uzun dönem sağlık problemlerine dikkat çekmek, bu bebeklerin ve ailelerinin karşılaştıkları problemler ile ilgili farkındalığın arttırmak ve bunlara yönelik çözümleri tartışmak için seçilmiş bir gün olduğunu açıkladı. Her yıl dünyada yaklaşık 15 milyon prematüre bebeğin dünyaya geldiğini yani her 10 bebekten birinin zamanından önce doğduğunu kaydeden Oygucu, bu bebeklerin yaklaşık 1 milyonunun ne yazık ki kaybedildiğini söyledi.

Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ve Yeni Doğan Uzmanı Yard. Doç. Dr. Seyhan Erişir Oygucu anneye veya bebeğe bağlı bazı olumsuz durumlar nedeniyle gebeliğin normal süresi olan 38-40 hafta dolmadan sonlanabildiğini ve 37 gebelik haftasını tamamlamadan doğan bebeklerin prematüre grubuna girdiğini belirtti. Yard. Doç. Dr. Seyhan Erişir Oygucu gebelik haftası ve doğum kilosu ne kadar düşük ve henüz anne karnında iken yaşamaya başladığı sorunlar ne kadar fazla ise bebeğin doğum sonrası yaşayabileceği problemlerin de o kadar fazla olduğunu vurguladı.

Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ve Yeni Doğan Uzmanı Yard. Doç. Dr. Seyhan Erişir Oygucu, yaşama sınırı olan 22. haftada bebek organ oluşumunu henüz tamamlamış olsa da olgunlaşmak için anne karnında geçirmesi gereken 18 haftaya daha ihtiyacı bulunduğunun altını çizdi. Oygucu, erken doğum riski tespit edilen anne adaylarının hastaneye yatırılarak izlenmesi sonrasında akciğer gelişiminin hızlandırılması amacıyla 12-24 saat arayla 2 kez ilaç tedavisi uygulanabildiğini söyledi. Yard. Doç. Dr. Seyhan Erişir bu tedaviye rağmen solunum problemi yaşayan bebeklere akciğer gelişimini hızlandırmak ve kendisi hazır olana kadar destek sağlamak amaçlı dışarıdan surfaktan maddesi verilmesi ve solunum cihazına bağlanmalarının gerekebildiğini hatırlattı. Oygucu ayrıca prematüre bebeklerin vücut ısılarını koruyamadıkları ve çok ince olan ciltlerinden buharlaşma yoluyla sıvı kaybını önleyemedikleri için kuvöz bakımına ihtiyaç duyduklarını ifade etti.

Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ve Yeni Doğan Uzmanı Yard. Doç. Dr. Seyhan Erişir Oygucu , prematüre bebeklerin özellikle de 32 hafta altında doğmuş olanların henüz organlarının olgunlaşmamış olması nedeniyle karşılaşabildikleri sorunları ve yapılabilecekleri ise şöyle tanımladı: “ Bebek anne karnında iken kan dolaşımı sırasında kanın akciğerlere gitmeden tekrar plasentaya dönmesini sağlayan, doğum sonrası kapanması gereken duktus isimli bir ara damar mevcuttur. Prematüre bebeklerde bu damar kapanmayabilir. İlaç tedavisi veya cerrahi ile düzeltilmesi gerekebilir. Bağışıklık sistemleri henüz gelişmediği için enfeksiyonlara yatkındırlar ve enfeksiyon nedeniyle kaybedilebilirler. Beyinde ventrikül denilen boşlukların çevresindeki damarlar çok hassastır ve kolaylıkla kanayabilirler. Beyinde gelişebilecek kanama sonraki dönemde hidrosefali ve şant gereksinimine sebep olabilir. Bağırsak dolaşımı ile ilgili bozukluklar ve sonrasında enfeksiyon gelişimi ile nekrotizan enterokolit denen hastalık ortaya çıkabilir. Beslenmenin kesilmesi, damardan beslenme ve gerekirse cerrahi müdahale uygulanması gerekebilir. Gözün arka kısmı olan retina henüz gelişmediği için prematürite retinopatisi denen tedavi edilmediği takdirde görme kaybına yol açan hastalık ortaya çıkabilir. İşitme kaybı riski zamanında doğan bebeklere göre daha yüksektir. Yakın takip ve gerekirse erken müdahale gerekebilir.”

Oygucu dolayısı ile prematüre bebeklerin özellikle de 32 hafta altında doğmuş olan bebeklerin uzman ellerde tam teçhizatlı bir yenidoğan yoğun bakım ünitesinde bakım almaları gerektiğini vurguladı ve açıklamasını şu şekilde tamamladı: “ Erken doğanlar yenidoğan hekiminin ve yenidoğan yoğun bakım hemşirelerinin iyi bakımı ile yaşıtlarını fiziksel ve zihinsel olarak yakalayabilir ve tamamen normal bireyler olarak hayatlarına devam edebilirler” .

* 17 Kasım 2019 Dünya Prematüre Günü için seçilen tema.