Her İnsan Kıymetlidir, Her Yaşam Kıymetlidir

Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Psikiyatri Uzmanı Dr. Güler Özkula “ 10 Eylül Dünya İntiharı Önleme Günü” hakkında bir açıklama yaptı:

“ Dünya Sağlık Örgütü, her 3 saniyede bir intihar girişiminin, her 40 saniyede bir tamamlanmış intiharın meydana geldiğini, her yıl 800.000 insanın intihar nedeniyle hayatını kaybettiğini açıklıyorsa, sizce de ivedilikle ele alınması gereken bir halk sağlığı sorunu değil midir intihar?

Bu nedenle, insanın kendi eliyle yaşamını sonlandırması anlamına gelen intiharın, toplum içinde farkındalığını yaratmak ve önlenebilir bir eylem olduğunu ifade etmek için, her yıl Eylül ayının 10’u Dünya İntiharı Önleme Günü olarak anılmaktadır.

İntihar ruhsal bir hastalık değildir, sadece ruhsal hastalığın bir göstergesi olarak da değerlendirilemez; biyolojik, psikolojik ve sosyal boyutlar içinde açıklanabilir.

Biyolojik açıdan, ruhsal hastalıklar ile birlikteliği, özellikle de depresyon ve alkol bağımlılığı ile birlikteğinin oldukça sık olduğu aşikardır. Bu bağlamda, birinci basamak sağlık hizmetlerinde depresyonun fark edilmesi ve kişinin psikiyatri hekimine yönlendirilmesi oldukça önemlidir. Kişiler her ne kadar psikiyatrik bir hastalık tanısı ile damgalanmaktan endişe duysalar da, psikiyatrik hastalıkların tıpkı diğer tıbbi hastalıklardan örneğin şeker ya da tansiyon hastalığından bir farkı olmadığı, tedavi edilebilir olduğu gözden kaçırılmamalıdır.

Psikolojik bağlamda; kişisel kaynakların yetersizliği; yalnız yaşamak, ayrılık, kayıp, şiddete maruz kalmak intihar için risk faktörlerindendir. Diğer yandan ekonomik kriz içinde yaşamak, savaş ya da afete tanıklık etmek diğer riskli durumlardandır. Her bir travmatik süreçten sağlıklı çıkmak, kişinin baş etme kapasitesiyle ilgili olsa da, şiddet ve savaş insan eliyle oluşturulan travmalar değil midir? Önlenemez mi? Ya da ehil ellerde hayata geçirilecek sağlıklı ekonomi politikaları ile ekonomik krizlerin önüne geçmek, çocuğuna ayakkabı alamadığı için yaşamına son veren babanın yaşam hakkını koruyamaz mıydı?

Sosyal açıdan bakıldığında; göçmenler, mülteciler, transseksüeller ve mahkumlarda yani toplumda ötekileştirilen gruplarda intihar vakaları daha sıktır. Bu gerçek, ötekileştirmenin ödettiği bedelin farkedilmesine dair bir içgörü oluşturabilir mi ?

İntihar en sık tarım ilaçları, ası ve ateşli silahlar ile meydana gelir. Bireysel silahlanmanın önüne açacak her türlü yasal düzenleme intihar vakası sayısını arttıracaktır. Bireysel silahlanmanın önünde duran her türlü politik eylem ise, medeniyetin davetiyesi olarak, intiharın önlenmesinde de elimizi güçlendirecektir.

Anlaşılacağı üzere, intiharı önleme sadece sağlık çalışanlarının elinde olan bir durum değildir. Ne zaman ki “İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi”nin temel ilkeleri her birey için yaşama geçirilir; işte o zaman yaşam devam eder. Ne zaman ki sağlık, eğitim, tarım, ekonomi ve medya liyakat çerçevesinde işbirliği içinde çalışmaya başlar, yaşam devam eder. Her insan kıymetlidir, her yaşam kıymetlidir.”