Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Uzmanı Dr. Emine Ünal Evren enfeksiyon hastalıklarının, bakteriler, virüsler, parazitler ve mantarlar gibi mikroorganizmaların neden olduğu bulaşıcı da olabilen hastalıklar olduğunu açıkladı.
Zaman zaman salgınlara da neden olarak toplum sağlığını tehdit eden bu hastalıkların tedavisinin enfeksiyona yol açan mikroorganizma türüne göre değişiklik gösterdiğini söyleyen Evren, toplumda yaygın olarak kullanılan antibiyotiklerin sadece bakterilerin neden olduğu enfeksiyonların tedavisinde etkili olduğunu, virüs hastalıklarının iyileşme sürecini hızlandırmayacağını vurguladı. Uzman Dr. Emine Ünal Evren, günümüzde tüketilen antibiyotiklerin en az yarısından fazlasının uygun olmayan enfeksiyonlarda, dozlarda ve sürelerde kullanılmakta olduğunu sözlerine ekledi. Yapılan çalışmaların aralarında Türkiye’nin de bulunduğu ülkelerin uygunsuz antibiyotik kullanımında dünyada ilk sıralarda yer aldığını göstermekte olduğunu kaydeden Enfeksiyon Uzmanı Dr. Emine Ünal Evren bu durumun toplumları halk sağlığı açısından çok ciddi bir tehdit olan antibiyotik direnci ile karşı karşıya bıraktığını hatırlattı. Evren, antibiyotik direnci söz konusu olduğunda, ilacın hedef bakteriyi tedavi dozunda etkisiz hale getiremediğini belirtti. Uzman Dr. Emine Ünal Evren, viral enfeksiyonların neden olduğu hastalık tablosunun klinik olarak bakteriyel enfeksiyonlara benzerlik gösterdiği için hekimlerin tanı koyarken ulusal ve uluslararası tanı ve tedavi rehberlerine uyum göstermelerinin ve hastaların da antibiyotik yazma konusunda hekimlere ısrarcı davranmamalarının gerektiğini vurguladı.
Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Uzmanı Dr. Emine Ünal Evren bakterilerin dirence neden olan genetik yapılarının farklı bakteri türlerine de aktarabildiğini bunun da antibiyotik direncinin yaygınlaşmasına katkı sağladığını açıkladı. Dirençli bakterilerin neden olduğu hastalıkların özellikle de yoğun bakım ortamında ve bağışıklık sistemi zayıflamış hastalarda ölümcül seyredebildiğini dile getiren Evren, bu durumun önüne geçilmemesi durumunda, yakın gelecekte enfeksiyon hastalıklarının tedavisinde mevcut ilaçların tamamen etkisiz hale geleceğini bildirdi.
“ Virüslerin sebep olduğu enfeksiyonların tedavisinde antibiyotiklerin yeri yoktur “
Enfeksiyon Uzmanı Dr. Emine Ünal Evren “ Gelecek hepimizin geleceğidir. Antibiyotik direnciyle mücadelede, bu ilaçları reçeteleyen, satan, kullanan, üreten, pazarlayan ve bu süreçleri denetleyen herkes, her kurum taşıdığı sorumluluğun farkında olmalıdır “ diyerek açıklamasını sürdürdü. Evren, antibiyotiklerin her alanda (tarım, hayvancılık, veterinerlik, insanlarda) akılcı kullanımının önemini vurguladı. Toplum genelinde antibiyotik kullanımının en sık nedenlerinden birisi olan üst solunum yolu enfeksiyonlarının %90 gibi büyük bir oranının virüslere bağlı olduğunu ifade eden Uzman Dr. Emine Ünal Evren, bu hastalıkların genellikle kendiliğinden iyileşen bir klinik tabloya sebep olduğunun altını çizdi.
18-24 Kasım Dünya Antibiyotik Farkındalık Günü ve 18 Kasım Avrupa Antibiyotik Farkındalık Günü’nün , halk sağlığını tehdit eden antibiyotik direnci ve akılcı antibiyotik kullanımı hakkında farkındalık oluşturma amacıyla düzenlendiğini söyleyen Evren, dirençli bakterilerin gelişmesinin durdurulması ve antibiyotiklerin gelecek nesillerde etkinliğinin sürdürülebilmesi için tek çarenin bu ilaçların akılcı kullanımı olduğunu kaydetti.
Enfeksiyon Uzmanı Dr. Emine Ünal Evren açıklamasının sonunda şu noktaları vurguladı:
- Antibiyotik kullanımı için kanıtlanmış bir enfeksiyon varlığı ve bu enfeksiyonun bakteriyel olup olmadığı sorgulanmalıdır.
- Hekim reçete etmedikçe asla antibiyotik kullanılmamalıdır.
- Tedavi hekimin belirttiği süreden önce sonlandırılmamalıdır.
- Özellikle nezle ya da grip gibi virüslere bağlı solunum yolu enfeksiyonlarında antibiyotiklerin tedavide yeri olmadığı unutulmamalıdır.
- Kişi kullandığı antibiyotikten yarar görmüyorsa hekim haberdar edilmelidir.
- Başkası için reçete edilmiş bir antibiyotik kullanılmamalıdır.
- Ateşle seyreden her hastalığın bakteriyel enfeksiyon olmadığı bilinmeli ve antibiyotik alınca ateşin düşeceği algısından kurtulunmalıdır.