“ Çocuklarda, Hayatın İyi Notlardan İbaret Olduğu Algısı Yaratılmamalıdır “

Karne günü geldi çattı. Peki bu dönemde aileler çocuklarına karşı nasıl bir tutum izlemeli? Bu konuda Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi’nden Uzman Psikolog Feriha Kaşifoğlu bize faydalı bilgiler aktardı:

“ Karne gününü en az çocuklar kadar aileler de heyecanla beklemektedir. Bütün dönem boyunca verilen emeklerin karşılığı alınırken ailelerin çocuğa karşı tutum ve davranışları çok önem taşımaktadır. Karnedeki notlara fazlasıyla anlam yüklemek ve beklentileri çok yüksek tutmak, ailenin çocuğa karşı fazla tepki vermesine sebep olabilmektedir. Karneler, çocuğun akademik anlamda başarı gösterdiği ve gösteremediği, destek almaya ihtiyaç duyduğu alanlarda ailelere yol göstermekte ve yeni hedefler belirlemek için rehber olmaktadır.

KARNE KONUSUNDA ÇOCUĞA NASIL YAKLAŞILMALI?
Çocuğun koşulsuz sevilip desteklendiğinin aile tarafından hissettirilmesi gerekir. Karne sonucu ne olursa olsun çocuğa sakince yaklaşılmalı, yargılayıcı tavırlar, aşırı değer biçici, abartılı övgü ve cezalardan kaçınılmalıdır. Alınacak maddi ödüller çocuğun yaşına uygun olmalı ve abartılmamalıdır. Onun yerine “seninle gurur duyuyorum, ne kadar çabaladığını görüyorum, seni koşulsuz seviyorum” gibi destekleyici manevi ödüller etkili olacaktır.

Başka öğrencilerle kıyas yapılmama, her çocuğun biricik olduğu unutulmamalıdır. Çocuğu başkalarıyla kıyaslamak kaygı ve özgüven sorunları yaratabilir.

Okul başarısı bir ölüm-kalım meselesi olarak görülmemelidir. Bu hem ailenin hem de dolayısıyla çocuğun kaygısını yükseltecek ve çocuğun başarısını olumsuz etkileyecektir. Çocuğa iyi bir eğitim sağlamak amacı ile, çocuklarda hayatın iyi notlardan ibaret olduğu algısı yaratılmamalıdır.

“Senden hiçbir şey olmaz, adam olmazsın, tembel”  gibi çocuğu etiketleyecek cümlelerden kaçınılmalıdır. Kötü gelen notlardan dolayı eleştirmemeli, küçük düşürücü ifadelerden uzak durulmalıdır. Çocuklar bu etiketleri kabul eder ve bu onlarda sadece kaygı ve stres yaratır. Sadece eksik olduğu alanlara odaklanmak yerine, çocuğun başarılı olduğu alanları da göz önünde bulundurmak daha doğru olacaktır.

Karnenin, çocuğun sadece bir dönemini değerlendirdiği ve eğitim öğretiminin ömür boyu süren bir süreç olduğu unutulmamalıdır. Bu bağlamda çocuğun başarısız olduğu alanları başarıya dönüştürebilmesi için eksiklikleri belirlenip, geleceğe yönelik hedefler saptanmalıdır. Aileler, çocuklarla ilgili beklentilerini kontrol edebilmeli ve ideallerini, onun sınırlarını zorlamayacak şekilde şekillendirmelidir.

TATİLDE NELER YAPILMALI?
Şubat tatili için ailece ortak kararlar verilip plan yapılmalı, beraber geçirilecek kaliteli ortak zaman yaratılmalıdır. Tatil sürecinde eğlenmek ve dinlenmek ihtiyacı göz önünde bulundurulmalı ve buna olanak sağlanmalıdır. Çalışan velilerin mümkünse izinlerini bu döneme denk getirmeleri, çocukla olan iletişimlerini artıracaktır.

Çocuklar tatili iyi değerlendirmek için sinema, tiyatro, arkadaşlarıyla ortak aktiviteler  gibi etkinliklere katılmalı, karnesinde eksiklik olan alanlar için plan yaparak kendisine bir hedef koymalı ve günlük, abartıya kaçmayacak şekilde eksik olduğu alanlara çalışmalıdırlar.

İkinci döneme daha zinde girmek için tatil boyunca günlük uyku düzenlerini bozmamalı, yeterince dinlenmeli ve eğlenmelidirler.

Ailelerin unutmaması gereken nokta ise; bu hayattaki amaçlarının çocuklarına iyi bir eğitim ve gelecek imkanı sunmak olduğu kadar, ona hayatı sevdirmek, yaşam sevinci aşılamak ve yaşadığından memnun olmasını sağlamanın da görevleri olduğudur.”