Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ve Yeni Doğan Uzmanı Dr. Seyhan Erişir Oygucu, Dünya Prematüre Günü dolayısıyla yaptığı açıklamada, “prematürite”nin kelime anlamı olarak zamanından önce dünyaya gelmiş bebeği tanımladığını kaydederek 37 gebelik haftasını tamamlamadan doğan bebeklerin prematüre bebekler olduğunu belirtti.
Gebelik haftası ve doğum kilosu ne kadar düşük ve henüz anne karnında iken yaşamaya başladığı sorunlar ne kadar fazla ise bebeğin doğum sonrası yaşayabileceği problemlerin de o kadar fazla olduğunu söyleyen Dr. Seyhan Erişir Oygucu, bebeğin yaşama sınırının 22 hafta olarak kabul edildiğini ifade etti. “Bu dönemde bebek organ oluşumunu henüz tamamlamıştır fakat olgunlaşmak için anne karnında geçirmesi gereken 18 haftaya daha ihtiyacı vardır.” diyen Dr. Seyhan Erişir Oygucu, bu bebeklerin henüz vücut ısılarını koruyamadıkları için küvöz bakımına ihtiyaç duyduklarını belirtti.
Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları ve Yeni Doğan Uzmanı Dr. Seyhan Erişir Oygucu açıklamasının devamında prematüre bebeklerin karşılaşabileceği zorluklar ve tedavi seçenekleri konusunda şunları kaydetti:
“Prematüre bebekler, akciğerlerinde surfaktan isimli maddenin henüz oluşmaya başlamamış olması nedeniyle solunum sıkıntısı yaşarlar. Bebeğin akciğer gelişimini hızlandırmak ve kendisi hazır olana kadar akciğerlerine destek olmak amaçlı dışarıdan surfaktan maddesi verilmesi ve solunum cihazına bağlanmaları, oksijen desteği almaları gerekebilir.
Prematüre Bebekler Enfeksiyona Yatkındırlar
Bebek anne karnında iken kan dolaşımı sırasında kanın akciğerlere gitmeden tekrar plasentaya dönmesini sağlayan doğum sonrası kapanması gereken duktus isimli bir ara damar mevcuttur. Prematüre bebeklerde bu damar kapanmayabilir. İlaç tedavisi veya cerrahi ile düzeltilmesi gerekebilir.
Bağışıklık sistemleri henüz gelişmediği için enfeksiyonlara yatkındırlar. Beyin omurilik sıvısının toplandığı boşluklar olan ventriküllerin çevresindeki damarlar kırılgandır ve kolaylıkla kanayabilirler. Bu da sonraki dönemde hidrosefali ve şant gereksinimine sebep olabilir.
Bağırsak dolaşımı ile ilgili bozukluklar ve sonrasında enfeksiyon gelişimi ile nekrotizan enterokolit denen hastalık ortaya çıkabilir. Beslenmenin kesilmesi, damardan beslenme ve gerekirse cerrahi müdahale uygulanmalıdır.
Gözün arka kısmı olan retina henüz gelişmediği için prematürite retinopatisi denen, tedavi edilmediği takdirde görme kaybına yol açan hastalık ortaya çıkabilir. Dolayısı ile prematüre bebeklerin özellikle de 32 hafta altında doğmuş olan bebeklerin uzman ellerde tam teçhizatlı bir yenidoğan yoğun bakım ünitesinde bakım almaları gerekmektedir. Doğru ellerde iyi bakım ile hayata erken başlayan bu minik kahramanlar yaşıtlarını fiziksel ve zihinsel olarak yakalayabilir ve tamamen normal bireyler olarak hayatlarına devam edebilirler.”