Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Dermatoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Pertevniyal BODAMYALIZADE tatil dönemlerinde artış gösteren yanıklar ile ilgili bilgilendirmede bulundu.
Yanığın, ısı, radyasyon, kimyasal nedenler veya elektrikle temasla oluşabilen, protein harabiyeti, ödem ve damarlarda geçirgenlik artışıyla damarların içinden sıvı kaybına neden olan doku hasarı olarak tanımlandığını kaydeden Yrd. Doç. Dr. BODAMYALIZADE, yanıkların birçoğunun yaşamı tehdit etmediğini ancak önemli ölçüde ağrı ve psikolojik travmaya neden olduklarını belirtti. Yanıkların sıklığının her ülkede farklılık gösterdiğini ifade eden Yrd. Doç. Dr Pertevniyal BODAMYALIZADE, tüm yanıkların üçte birinden fazlasının 15 yaşından küçük çocuklarda, bunların yarısından fazlasının ise ilk üç yaşta görüldüğüne dikkat çekti.
Dermatoloji Uzmanı Yrd. Doç. Dr. Pertevniyal BODAMYALIZADE güneş yanıkları ile ilgili olarak şunları kaydetti:
“Güneş yanığı cildin aşırı ultraviyole (UV) maruziyetini takiben ciltte oluşan bir reaksiyondur. Solar radyasyona maruziyetin deride D vitamini sentezini uyarmak ve sıcaklık sağlamak gibi yararlı etkileri vardır. Ancak 400 nm dalga boyunun altındaki UV radyasyonuna aşırı maruziyet durumunda istenmeyen etkiler görülebilir. Bunlar içinde en sık görüleni güneş yanıklarıdır.
Şiddetli Güneş Yanığı Bir Termal Yanık Olarak Deride Hasara Neden Olur
Güneş yanıklarının ana nedeni UVB dir. Saat 10-14 arasında yeryüzüne erişen UV tüm saatlerde erişenin %65’ini oluşturur. Kısa süreli UV maruziyeti ile deride UV hasarına karşı koruyucu rol oynayabilen pigmentasyon artışı meydana gelir. UV’e daha çok genç yaşta maruz kalındığından güneş yanıkları çocuklar ve genç erişkinlerde daha sıktır. UV maruziyeti sırasında deride ani bir kızarıklık görülür. Kızarıklık, sıcaklık, duyarlılık, ödem ve şiddetli olgularda bül (deride kabarık içi sulantılı lezyonlar) oluşabilir. Şiddetli olgularda ateş bulunabilir. Deride meydana gelen kızarıklık 7 günde soyulma ve pullanma ile geriler ve arkasından açık tenli bireylerin çoğunda deride pigment artışı (bronzlaşma) ortaya çıkar. Şiddetli güneş yanığı bir termal yanık olarak deride hasara neden olur.
Güneş yanıkları nadiren şiddetli ve yaygın olarak ikinci derece yanık, dehidratasyon, sekonder infeksiyon, şok ve hatta ölüme bile yol açabilmektedir. Bazı deri hastalıklarını tetikleyebilir. Uzun süreli maruziyet erken deri yaşlanması ve kırışması, kötü huylu deri tümörlerinin oluşması gibi zararlı etkilere neden olabilir. Aşırı UV maruziyeti gözde lenste renk değişikliği ve katarakt oluşumuna neden olabilir. Fotokeratokonjunktivit veya gece körlüğü güneş yanıklarına eşlik edebilir.
UV’den Korunma Güneş Yanıklarını Önlemede En Etkili Yöntemdir
Tedavide güneş yanığı olgularının çoğunda ağrıya rağmen yaşamsal bir risk söz konusu değildir. Genellikle semptomatik tedavi yapılır. Aspirin ve non-steroid antiinflamatuar ilaçlar erken dönemde ağrının giderilmesinde oldukça faydalıdır. Islak pansuman oldukça faydalıdır. Dıştan sürülen topikal steroidler bir ölçüde faydalı olabilmektedirler. Şiddetli olgularda ikinci derece yanık gelişebilir ki bu durumda dehidratasyon ve eşlik edebilecek sekonder enfeksiyonların da tedavisi gerekmektedir.
UV’den korunma güneş yanıklarını önlemede en etkili yöntemdir. Toplumun konu ile aydınlatılması oldukça önem taşımaktadır. Güneş koruyucuların kullanılması, saat 10-14 arasında güneşe çıkılmaması, koruyucu geniş kenarlı şapka takılması, uzun kollu bol gömlekler ve tam uzunlukta pantolonların giyilmesi tercih edilmelidir. Sıkı dokunmış kumaşlar daima tercih edilmelidir. Güneş koruyucular, güneşe maruziyetten 30 dakika önce ve sık aralıklarla yeniden uygulanmalıdırlar.”