Sağlığın insan gücünün ayrılmaz bir parçası olduğunu ifade eden Dr. Suat GÜNSEL Girne Üniversitesi Hastanesi Fizyoterapisti Özlem Girgin, sağlık ekibinin daimi bir üyesi olan fizyoterapistlerin, kişilerin maksimum harekete ve fonksiyonel yeteneğine ulaşması için koruma, iyileştirme ve tedavi gibi sağlık hizmetleri sunduğunu söyledi.
Yaşamın herhangi bir evresinde; yaşlanma, yaralanma, hastalık, rahatsızlık gibi çeşitli koşul veya çevresel faktörler bireyin hareket ve fonksiyonunu tehdit ettiğinde; fizyoterapistlerin önleme, tedavi/müdahale ve rehabilitasyon hizmetleriyle katkı vermekte olduğunu kaydeden Özlem Girgin, her yıl 8 Eylül tarihinde tüm dünyada kutlanan Fizyoterapistler Günü dolayısıyla açıklamada bulundu. Girgin açıklamasında, fizyoterapistlerin, kişilerin yaşam kalitelerini, fiziksel, psikolojik, duygusal ve sosyal iyilik durumlarını en üst düzeye çıkarmalarına yardımcı olduklarına dikkat çekti.
Dr. Suat GÜNSEL Girne Üniversitesi Hastanesi Fizyoterapisti Özlem Girgin, açıklamasının devamında şunları kaydetti:
“Mesleğimizin kökeni manuel tedavi yöntemlerinin yanı sıra suyun tedavi edici özelliklerinden faydalanıldığı bilinen Hipokrat zamanına kadar dayanır. 1961 yılında Hacettepe Üniversitesi’nde Prof. Dr. İhsan DOĞRAMACI tarafından fizik tedavi ve rehabilitasyon yüksek okulunun açılmasıyla fizyoterapistlik mesleğinin Türkiye’de temelleri atılmış olup, 1969 yılında Türkiye Fizyoterapistler Derneği kurulmuştur.
120 Yıllık Bir Geçmiş
Fizyoterapistler; Sağlık Bakanlığı’na bağlı kuruluş veya hastanelerde, diğer kamu kuruluşlarına bağlı sağlık ünitelerinde, özel eğitim ve dal merkezlerinde, spor kulüplerinde, özel hastaneler ve huzur evlerinde çalışabilmektedirler. Bunun yanında sağlıklı kişilere de koruyucu egzersiz programları verebilmektedirler. Pek çok branştan hasta yönlendirilmekle beraber fizyoterapistler genellikle; ortopedi, nöroloji, el cerrahisi, fiziksel tıp, romatoloji, spor hekimliği, göğüs hastalıkları, kardiyoloji, kalp damar cerrahi, beyin sinir cerrahisi, kadın hastalıkları, onkoloji ve doğum gibi uzmanlık alanlarından hasta kabul ederler. Sağlığı korumak ve geliştirmek söz konusu ise ve hekim tarafından belirlenen bir sağlık problemi yok ise kişi doğrudan fizyoterapiste başvurabilir. Dünyada yaklaşık 120 yıllık bir geçmişi olan fizyoterapistlik mesleği bugün prestijli ve tercih edilen meslekler sıralamasında ilk 10’daki yerini almaktadır. Ülkemizde lisans düzeyinde 4 yıllık Fizyoterapi ve Rehabilitasyon eğitimi veren fakülteler bulunmaktadır.
Fizyoterapistler, bilimsel kanıtlara dayalı değerlendirme ve tedavi yaklaşımlarını kullanırlar. Hastanın medikal ihtiyaçları doğrultusunda kişiye uygun düzenlenmiş terapatik egzersiz yaklaşımları, elektroterapi ajanları, sıcak/soğuk ajanlar, hidroterapi, manipulatif tedavi protokollerinde yer tutan temel yöntemlerden bazılarıdır. Hareket ve fonksiyonun çeşitli nedenlerle bozulduğu bütün durumlarda kişinin fiziksel, psikolojik, sosyal ve mesleki yönden erişebileceği en üst düzeye gelmesi için; ortopedik rehabilitasyon, nörolojik rehabilitasyon, nöroşirurjide fizyoterapi, kardiyopulmoner rehabilitasyon, pediatrik rehabilitasyon, iş ve uğraşı tedavisi, el cerrahisinde rehabilitasyon, kas hastalıkları ve rehabilitasyonu, kadın sağlığı, romatizmal hastalıklar ve rehabilitasyonu, protez-ortez ve biomekanik, sporcu sağlığı ve rehabilitasyonu, mesleki rehabilitasyon, geriatrik rehabilitasyon hizmeti sunmaktadırlar.
Toplumların Fizyoterapistlik Mesleğine Olan Gereksinimleri Artmaktadır
Fizyoterapistler sadece hastalıkların tedavisinde değil aynı zamanda sağlıklı kişilere koruyucu egzersiz programları verebilmektedir. Bu programlarda fiziksel uygunluk ve egzersiz, bel boyun sağlığı, yoga, plates, kadın sağlığı programları, vücut tanıma ve gevşeme eğitimi çalışmaları yer almaktadır.
Tıp ve endüstrideki gelişmeler ve yaşlı nüfusun artmasına paralel olarak toplumların fizyoterapistlik mesleğine olan gereksinimleri her geçen gün artmaktadır. Biz fizyoterapistlerin temel amacı 21. yüzyılın bilgi ve teknolojilerinden faydalanarak bilimsel temellere dayalı çalışmalarımızı geliştirmek ve bilgilerimizi topluma paylaşmaktır.
Ben de ‘Fizyoterapist Hayata Yıllar, Yıllara Hayat Katar’ sloganıyla sağlıklı birey ve sağlıklı toplum için işini layığıyla yerine getiren tüm meslektaşlarımın gününü kutlarım.”