Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Ortopedi Uzmanı Dr. Ramadan Özmanevra, özellikle yaşlı nüfusta ortaya çıkan kronik hastalıkların büyük bir çoğunluğunu oluşturan artrit hastalığının, eklemlerde ağrı, sertlik, kızarıklık, şişlik ve hareket kısıtlığı ile kendisini belli ettiğini kaydetti. “Dünya nüfusunun şu anda 7.5 milyarı aştığı düşünülmektedir. Sadece bu yılki nüfus artışı 63 milyonu aşmış bulunmaktadır. Yaşam süresinin uzaması ve yaşlı nüfusun artışı bazı hastalıklarla karşılaşma ihtimalimizi artırmaktadır.” diyen Dr. Ramadan Özmanevra, artritin bu hastalıkların başında geldiğine dikkat çekti.
Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Ortopedi Uzmanı Dr. Ramadan Özmanevra, Artrit ile ilgili açıklamasında şunları kaydetti:
Artrit Nedir?
Artrit kelime anlamıyla ‘eklem inflamasyonu’ anlamına gelen Yunanca’dan türetilmiş bir terimdir. Yangının(iflamasyonun) temel belirtileri olan ağrı, sertlik, kızarıklık, şişlik ve hareket kısıtlılığı ile kendini belli eder.
Hangi Hastalıklara Eşlik Eder?
Artrit, yüzden fazla romatizmal hastalık ve durumu kapsayan genel bir terimdir. Romatolojik hastalıklar hem artriküler(eklemi ilgilendiren), hem de non-artriküler(eklem dışı) hastalıklar olarak geniş bir tablo meydana getirmektedir. Romatizmal hastalıklar kapsamında eklemler ve yumuşak dokunun kronik ağrı ve ilerleyici fiziksel bozukluklarıyla karakterize yüzden fazla sayıda hastalık yer almaktadır. Non-inflamatuar(yangısal olmayan) artritler arasında osteoartrit, inflamatuar artritler arasında ise romatoid artrit en yaygın görülen hastalık grubu olarak kabul edilmektedir.
Hangi Yaş Grubunda Daha Sık Görülür?
Yaşlı nüfusun %78.3’ünün en az bir kronik hastalığının olduğu ve bu kronik hastalıkların %42.4 ünü romatizmal hastalıkların oluşturduğu belirtilmektedir. 18 yaş ve üzeri yaklaşık 46 milyon erişkinin doktor tarafından artrit tanısı ile izlendiği; 2030 yılında artrit prevelansının 67 milyondan fazla olacağı rapor edilmektedir.
Oluşum Mekanizması Nedir? Nasıl Tanı Konur?
Artritin ne sebeplerle ortaya çıktığı tam olarak bilinmemektedir. Genetik ve çevresel faktörlerin artrit oluşumunda önemli bir rol oynadığı düşünülmektedir.
Eklem kıkırdağının çeşitli sebeblerden dolayı hasara uğraması (romatoid artrit, osteoartrit’te olduğu gibi) eklemi oluşturan kemiklerin birbirine sürtmesi, ağrıya, şekil bozukluğuna ve eklemlerde kireçlenmeye neden olmaktadır. Eklemi oluşturan kemikler arasında bulunan boşluk kemiklerin rahatça hareket etmesini sağlamaktadır. Bu boşluğu saran eklem kapsülü elastik yapıdadır ancak eklemi oluşturan kemiklerin birbirlerinden ayrılmalarını engelleyecek kadar güçlüdür. Bu kapsülün iç yüzünü döşeyen ve sinovyum adı verilen zardan salgılanan eklem sıvısı eklemin kayganlığını ve dokularının beslenmesini sağlar. Artritin pek çok türünde sinovyum iltihaplanır, kalınlaşır ve normalden fazla eklem sıvısı üretmeye başlar. Bu da artritte eklem kıkırdağı ve hemen altındaki kemiğe zarar veren temel sorundur. Bu hasar eklemde kireçlenme ile sonuçlanmaktadır.
Uzun süreli veya şiddetli eklem ağrısı olanlar, artrit olduğu düşünülen hastalar en kısa zamanda bir uzman tarafından değerlendirilmeli ve tanısına uygun şekilde tedavileri planlanmalıdır. Artritli hastaların takip ve tedavisi bir ekip çalışması gerektirir. Bu ekipte ortopedi, fiziksel tıp ve rehabilitasyon, romatoloji , fizyoterapi uzmanları yer alır.
Tedavide Neler Yapılabilir?
Tedavinin temelinde doğru teşhis ve tanının erken konması yatmaktadır.Tedavi, ağrının giderilmesi, eklemdeki yüklenmenin azaltılması, alevlenme dönemlerinde eklemin dinlendirilmesi, splint uygulaması ve aile eğitimi gibi yaklaşımları içermektedir. Bu uygulanan tedavilerin hemen hemen tamamı, artritin başlangıç döneminde uygulandığında daha etkili olmaktadır. Son evreye gelmiş artrit hastalarında eklem cerrahileri (protez cerrahisi) gerekli olabilmektedir.