Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi ve Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Başhekimleri ve Enfeksiyon Anabilim Dalı Uzmanları, Halka Koronavirüs ile İlgili Panik Yapmama, Korunma Yöntemleri ile İlgili Bilgi ve Farkındalık Sahibi Olma, Bu Yöntemleri Günlük Yaşamda Uygulama Çağrısında Bulundu.
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi’nden yapılan açıklamaya göre, basın toplantısında Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Müfit C. Yenen, Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nail Bulakbaşı, Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı adına Prof. Dr. H. Kaya Süer, Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı adına Yrd. Doç. Dr. Hakan Evren ve Yrd. Doç. Dr. Emine Evren hazır bulundu.
Dünyada yaygın olarak izlenen Koronavirüs enfeksiyonunun ülkemizde ilk pozitif vakanın ortaya çıkmasıyla daha elle tutulur hale geldiğini söyleyen Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Müfit C. Yenen, basın toplantısını gerçekleştirme amaçlarının halkı bu konuda bilinçlendirmek olduğunu söyledi.
Prof. Dr. Müfit C. Yenen; “Hastanelerimizde Herhangi Bir Şüpheli Vaka Yoktur. Hastalar Talep Ettikleri Tedavi Hizmetlerini Güven İçerisinde Almaya Devam Edebilirler.”
Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi, Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi, Gazi Mağusa, Bafra ve Güzelyurt Dispanserlerinde herhangi bir şüpheli vaka bulunmadığını ifade eden Prof. Dr. Müfit C. Yenen, şüphe edilen vakaların gerekli testlerin yapılması amacıyla Dr. Burhan Nalbantoğlu Devlet Hastanesi’ne, bu iş için özel olarak ayrılan karantina bölgesine sevk ettiklerini söyledi.
Testi negatif gelen hastaların ise tedavilerine devam edilmek üzere Yakın Doğu Üniversitesi Hastanesi ve Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi’ne geri alındığını belirten Prof. Dr. Müfit C. Yenen, şu an için tespit edilen tek vaka dışında herhangi bir yerden başka bir olgunun bildirilmediğini, tespit edilen tek vakanın da Sağlık Bakanlığı’nın karantinası altında tedavisine devam edildiğini söyledi.
Prof. Dr. Nail Bulakbaşı; “El Temizliği Sadece Bu Enfeksiyon için Değil, Hayatımızdaki Diğer Enfeksiyonlar için de Geçerli.”
Basın toplantısında söz alan Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Nail Bulakbaşı da şu açıklamalarda bulundu; “Şu dönemde olay çok sıcak. Herkes heyecanlı ve belki tedbirlere gereğinden fazla uyuyor. Bu bir süreç. Bu süreç tamamlanana kadar anlatılan bütün tedbirlerin, hiç gevşemeden ciddi bir şekilde sonuna kadar yapılması gerekiyor. Bu konuda en önemli şey temas ettikten sonra ellerin iyi yıkanması, yıkanamıyorsa alkollü dezenfektanla temizlenmesi. El temizliği sadece bu enfeksiyon için değil, hayatımızdaki diğer enfeksiyonlar, diğer hastalıklar için de geçerli.”
Prof. Dr. Hüseyin Kaya Süer; “Panik Yapılacak Bir Durum Söz Konusu Değildir. Sadece Bilgilenmemiz, Farkında Olmamız, Kendimizi ve Etrafımızdaki Kişileri Nasıl Koruyabileceğimiz Konusunda Bilinçlenmemiz Gerekiyor.”
İlk kez Aralık ayı sonunda Çin’in Wuhan kentinde görülen ve tüm dünyaya yayılmaya başlayan Koronavirüs’le ilgili açıklamalarda bulunan Prof. Dr. H. Kaya Süer, Çin’deki vaka sayısının günümüzde önemli ölçüde azalarak, stabil hale geldiğini söyledi. Çin’deki vaka sayısında azalmayla birlikte özellikle 3 Mart’tan itibaren dünyadaki diğer ülkelerde artış görülmeye başlandığını ifade eden Prof. Dr. H. Kaya Süer, ilk vakaların görülmeye başlandığı dönemde, Çin ile dünya geneli kıyaslandığı zaman hesaplanan %1 oranının, bugün %25’e yükseldiğini söyledi.
Bu veriler ışığında virüsün yayılımının halen devam ettiği söylenebilir diyen Prof. Dr. H. Kaya Süer şöyle devam etti; “Ülkemizde de bir vakanın tespit edilmiş olması nedeniyle, tedbirleri arttırmamız, bu konu hakkında bilgilenmemiz, farkında olmamız, kendimizi ve etrafımızdaki kişileri nasıl koruyabileceğimiz konusunda bilinçlenmemiz gerekiyor. Öncelikle panik yapılacak bir durumun söz konusu olmadığını paylaşmak isterim. İkincisi farkında olmak ve farkındalığı arttırmak lazım. Üçüncüsü korunmak için alınabilecek önlemleri bilmek ve son olarak da bunları uygulayabilmek lazım. Korunma önlemlerinin bilinmesi ve uygulanması halinde virüsün yayılımı ciddi anlamda azaltılabilir.”
Prof. Dr. Hüseyin Kaya Süer; “Sağlıklı İnsanların Günlük Yaşamlarında Maske Takmasına Gerek Yoktur.”
Açıklamalarında korunma tedbirlerine de değinen Prof. Dr. H. Kaya Süer, maske kullanımı ile ilgili şunları söyledi; “Sağlıklı insanların günlük yaşamlarında maske takmasına gerek yoktur. Maske, sağlık şikayeti olan herhangi biriyle, 1 metreden yakın bir temas söz konusu ise takılabilir. Bunun haricinde maske takılması gerekli değildir.”
Prof. Dr. Hüseyin Kaya Süer; “Hastalık Direkt ve İndirekt Olarak Bulaşabilir.”
Hastalığın direkt ve indirekt olarak iki yollu bulaştığını belirten Pof. Dr. H. Kaya Süer, direk yoldan kastedilenin, ateş, öksürük, nefes darlığı gibi semptomlara sahip kişilerle yakın temas durumunda, 1 metrelik mesafe içinde, o kişinin öksürmesi veya konuşması esnasında ortama saçılan virüslerin, göz, burun ve ağız yoluyla sağlıklı kişilerin vücuduna girmesi şeklinde gerçekleştiğini söyledi.
Prof. Dr. H. Kaya Süer; “Tedbirler Uygulandığı Takdirde Hastalığın Yayılımı Ciddi Anlamda Kontrol Altına Alınacaktır.”
Prof. Dr. H. Kaya Süer, indirekt yollarla ilgili şöyle devam etti; “Etrafa saçılan virüslerin yaşam süreleri ile ilgili bilgilerimiz bugün itibarı ile 3-48 saat arasında yüzeylerde canlı kaldığı yönündedir. Bu nedenle ellerimizle her yere dokunmamalı ve ellerimizi sık sık temizlemeliyiz. Ellerimizin temiz olmadığı durumlarda ise ağzımıza, burnumuza, gözümüze götürmemeliyiz. Bu tedbirler uygulandığı takdirde hastalığın yayılımı ciddi anlamda kontrol altına alınacaktır. Yakın zamanda bahar mevsimi nedeniyle allerjik reaksiyonlar da başlayacaktır. Öksürürken, ağzımızı ellerimizle değil, mümkün olduğunca kollarımızla, kıyafetlerimizle kapatmalıyız. Tek kullanımlık mendilleri tercih etmeliyiz. Ellerimizi su ve sabunla yıkamalı, bunun yanında alkol bazlı el antiseptiklerini de tercih edebiliriz. Bu şekilde bulaşıcılık büyük oranda azalacaktır. Kapalı kalabalık ortamlarda bulaşma riski daha yüksektir. Mümkün olduğunca açık ortamlarda bulunulmalı sosyal hayatta yakın temastan kaçınılmalıdır.”
Hastalığın Kuluçka Süresi 2-14 Gün
“Adanın iklim koşulları göz önüne alındığında, iklim sıcaklıklarının artması ile beraber virüsün dış ortamda yaşam süresi de azalacağından bulaş riski de azalacaktır.” diyen Prof. Dr. H. Kaya Süer, bahsedilen tarzda hastalık şikayetleri olan, vaka tanımına uyan, solunum yolu enfeksiyonu belirtileri bulunup, bu tür bir enfeksiyon tanısı almış kişiyle birebir temas etmiş olan, ya da tanı konmuş ülkelerden birinde bulunup adaya gelmiş olan kişilerin, hastalığın kuluçka süresi olan 2-14 günlük süreçte sosyal hayattaki ilişkilerinden uzaklaşıp, mümkünse ev karantinası uygulamasını önerdi.