Acile gelen 71 yaşındaki erkek hastanın hayati tehlike arz eden kanamış hipofiz bezi tümörü Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi hekimleri tarafından 6 saat süren başarılı bir operasyon ile alındı.
Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi acil servisine şiddetli baş ağrısı, bulantı ve kusma, gözde görme kaybı şikayetleri ile başvuran 71 yaşındaki erkek hastanın acil serviste değerlendirilmesi sonrası çekilen beyin tomografisi ve manyetik rezonans görüntüleme tetkiki sonucunda, tümör içine kanamış yaklaşık 5×4 cm ebatlarında hipofiz bezinin iyi huylu büyük tümörü (hipofiz bezi makroadenomu) teşhisi kondu. Hastada total oftalmopleji olması ve tümörün önemli bölgeye yayılım göstermesi nedeniyle hayati tehlike arz eden önemli bir yerde bulunan ve riskli bir cerrahi gerektiren tümör, kraniotomi yöntemi ile ve mikrocerrahi teknikle yaklaşık 6 saat süren başarılı bir cerrahi işlem ile kısa sürede ameliyat edildi.
Operasyonu başarı ile gerçekleştiren Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı Doç. Dr. Halil İbrahim Seçer, pitüiter apopleksis denen bu durumun çok önem arz ettiğini, ani ölüm dahil birçok nörolojik hasar riski taşıdığını belirtti. Doç. Dr. Halil İbrahim Seçer, bu tarz tümörlerin ameliyatında bilgi ve deneyimin yanı sıra mikro cerrahi teknikleriyle mutlaka yüksek teknolojik ameliyat mikroskopu ve diğer teknolojik cihazlara gereksinim duyulduğunu, bu cihazların Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi’nde mevcut olduğunu vurguladı. Cihazların teknolojik gelişmişlikleri kadar önemli diğer faktörün ise bu görüntüleri yorumlayacak Beyin ve Sinir Cerrahisi Uzmanı ve Nöroradyologlardan oluşan deneyimli bir ekibin varlığı olduğunu ve Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi’nin güçlü kadrosunun, Başhekim Prof. Dr. Nail Bulakbaşı’nın Radyoloji Uzmanlığının ve anestezi uzmanı Dr. Meltem Tabuk ve ekibinin bu hastanın teşhis ve tedavi süreçine önemli katkı sağladığını belirtti.
Hastanın, cerrahi operasyon sonrası 2 gece yoğun bakımda gözetimi sonrasında alındığı yataklı serviste tedavisi ve takibi devam etmekte olup, ameliyat sonrası tomografi tetkikinde ciddi bir komplikasyon olmadığı görüldüğünden taburcusu planlandı. Hastanın ameliyat sonrasındaki süreçte multidispliner bir yaklaşım ile gerek endokrinoloji gerekse radyasyon onkolojisi ve dahili hastalıklar uzmanlarının katkısı ile kontrol ve tedavisi devam edecektir.
Hipofiz Bezi Tümörleri Baş Ağrısı, Görmede Kayıplar İle Belirti Verebilir
Doç. Dr. Halil İbrahim Seçer hipofiz bezi ve bu bez ile alakalı olarak gelişen tümörlerle ilgili olarak şu bilgileri verdi:
“Hipofiz bezi beynimizin ön kısmında ve burnumuzun hemen arkasında yer alan, vücudumuzda önemli işlevleri olan, büyüme hormonu, seksüel hormonlar, tiroit hormonları, süt salgılama hormonu, kortizon gibi bazı hormonların vücuda salınması ve baskılanmasını kontrol eden, kontrol hormonlarının yapıldığı ve salındığı çok önemli, bez formatında yapıdır. Buranın iyi huylu tümörlerine adenom adı verilir. Bu iyi huylu tümörlerin büyük bir kısmı hormon salgılayan hücrelerden (en sık prolaktin salgılayan hücrelerden) kaynaklanır. Ancak hastada hiç hormon salgılamayan hücrelerden de tümör gelişebilir.
Hipofiz adenomları şayet hormon salgılayan hücrelerden kaynaklanmışsa genellikle bu hormonların yükselmesine bağlı belirtilerle hastalar hekime müracaat eder. Ancak bazen tümör büyük boyutlara ulaşmadan belirti vermez. Tümör büyük boyutlara ulaştığında ise ilk olarak baş ağrısıyla birlikte görme alanında ve keskinliğinde kayıp yapabilir ve hastalar bu yakınma ile müracaat ederler. Ameliyatını gerçekleştirdiğimiz hastamızın çocukluk çağında geçirmiş olduğu bir kaza sonucu sağ gözünün görmemesi nedeniyle tümör büyük boyutlara ulaşmasına rağmen hasta belirgin bir yakınma hissetmemiştir.
Hipofiz tümörü içine kanama (Pituiter apopleksisi) ise ani ve nadir gelişen bir durumdur ve genellikle büyük boyuttaki hipofiz tümörlerinde olur. Kanama ile birlikte tümörde ani büyüme ve şişme meydana gelerek çevre sinirlere, beyne bası yaparak ani görme kaybı, şiddetli baş ağrısı ve bası yaptığı sinirlere bağlı olarak göz hareketlerinde kayıp ve göz kapağında düşme gibi belirtiler ortaya çıkarır. Bu durum kalıcı hasar ve bazen hayati tehlike oluşturabilir.
Hızlı Ve Güvenilir Tanıda Yüksek Teknolojiye Sahip Görüntüleme Cihazları Çok Önemli
Hastamız, hastanemiz acil servisinde hızlı bir şekilde değerlendirilmiş, hastanemiz bünyesinde bulunan yüksek teknolojiye sahip görüntüleme tetkikleri ile hastanın tanısı konup hastaneye yatırılmıştır. Hastamız ve yakınlarına durumun önemi ve aciliyeti anlatılmış, ameliyatı kabul etmeleri sonrası kısa sürede içinde hasta ameliyata alınmıştır.
Bu tümörlerin ameliyatında kraniotomi dediğimiz kafatası açılarak yapılan ameliyat veya burundan girilerek transsfenoidal ameliyat tekniği seçilebilir. Ancak hastamızda olduğu gibi total oftalmopleji dediğimiz tümörün çok önemli merkezdeki sinirlere ve ana artere bası yapması ve yayılması durumlarında kraniotomi ameliyatı tercih edilmektedir. Bazı vakalarda bu hastalar önce kraniotomi yöntemi ile ameliyat edilmeli daha sonra ikinci aşamada transsfenoidal yolla ameliyat edilmelidir.”