Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi İç Hastalıkları Uzmanı Dr. Züleyha Özer YAZGAN Yaygınlaşan Kanser Hastalıkları, Çeşitleri ve Yapılması Gerekenler Hakkında Bilgiler Verdi
Kanser günümüzde hala en önemli halk sağlığı problemi olarak önemini korumaktadır. Bilinen ölüm nedenleri arasında hala ilk sırayı alan kanser hastalığı, öldürücü olmasının yanında, neden olduğu sakatlıklar, tedavi maliyetlerinin oldukça yüksek olması ve iş gücü kaybı nedeniyle, ülke ekonomisinde de ağır kayıplara neden olmaktadır. Bu nedenle hastalığın erken tanı ve tedavisi çok önemlidir. 2006 yılında başlatılan ve 2013 yılı Kasım ayında toplanan Dünya Kanser Liderler zirvesinde revize edilen Dünya Kanser Bildirgesi, küresel düzeyde kanser yükünün azaltılması için hazırlanmış bir eylem çağrısıdır. Birçok ülkede Ulusal Kanser Kontrol programları oluşturulmuş ve toplumsal farkındalığı yaratmak adına kampanyalar düzenlenmiştir. Türkiye’de de 2008 yılından beri uygulanan bir Ulusal Kanser Kontrol programı mevcut olup, aktif kanser kayıtçılığı ile güvenilir kanser verileri toplanmaktadır.
2012 Yılında Yayınlanan Dünya Kanser İstatistiklerine Göre Tüm Dünyada En Çok Tanı Konulan İlk Üç Kanser Akciğer, Meme Ve Kolon İken Kanserden Ölümlerin İse En Çok Akciğer, Karaciğer Ve Mide Kanserinden Gerçekleştiği Belirtilmiştir.
Uluslararası Kanser Ajansı özellikle meme kanserindeki artışa dikkat çekmiştir. Kadınlarda meme kanseri sıklığının, bir önceki tahminlere göre %20, ölümlerin ise %14 arttığını belirtmiştir. Dünyada kanser olan her 4 kadından biri meme kanseridir. Risk faktörleri arasında ailede meme kanseri öyküsü, erken ilk adet yaşı, geç menapoz, çocuk emzirmeme, obezite sayılabilir. Riski azaltmak amacıyla kilo kaybı, düzenli egzersiz gibi davranış değişiklikleri etkili olabilir. Ancak risk faktörlerini en aza indirecek hayat tarzı değişikliklerinin yanısıra hastalığın erken teşhisine yönelik yapılan meme kanseri taramaları, bu kanserden ölümleri ve hastalığın sıklığını azaltmada en etkili yöntemlerdir. Mamografi, üzerinde son yıllarda bazı tartışmalar olsa da, halen etkin şekilde kullanılmaktadır. Kanser taramaları gönüllülük esasına dayanır ve kadınlarımızın katılımı ile başarıya ulaşabilir. Bu nedenle kadınların meme kanseri nedenleri, belirtileri, korunma, tarama, taramanın ne zaman ve nasıl yapılacağı hakkında bilgilendirilmesi ve bilinçlendirilmesi önemlidir.
Meme Kanseri Tedavisinde Erken Tanı İle Yüzde Yüz Başarı Sağlanabilir.
İleri evrelerde hem yaşam süreleri kısıtlı olacak hem de tedavi seçimleri hastalar için yaşam kalitesini düşürecektir. KETEM’lerde olduğu gibi, toplum tabanlı taramaların yapıldığı merkezlerde ise %85 oranında erken evrede teşhis edilmektedir. Unutulmamalıdır ki, erken teşhis hayat kurtarır, meme koruyucu cerrahiler ve meme onarımı ise hayata bağlar. Yine Dünya’da kadınlarda en çok görülen 4. kanser rahim ağzı kanseridir. Özellikle aktif cinsel hayata başladıktan 3 yıl sonra veya 21 yaş üzerindeki tüm kadınlara her yıl smear yaptırması önerilmektedir. Bununla birlikte HPV aşısı gerekliliği üzerinde durulmaktadır.
Dünya Sağlık Örgütü’nün Taranmasını Önerdiği Bir Diğer Kanser Türü Kolorektal Kanserlerdir.
Kolorektal kanser tanısı, hastaların sadece %40’ında lokalize tümör aşamasında saptanabilmektedir. Hastalığın seyri, tanı anındaki hastalık evresiyle çok yakından ilişkili olduğu için Kolorektal kanseri erken evrede teşhis etmenin yolu hastalığı asemptomatik evrede tarama programları ile yakalamaktır. Tarama programlarında gaitada gizli kan testi, sigmoidoskopi, kolonoskopi ve görüntüleme yöntemleri kullanılmaktadır. Çevresel ve genetik faktörler kolorektal kanser gelişme olasılığını arttırır.
Sağlıklı Bir Yaşam İçin Kendinize Zaman Ayırın ve Kendinizi Önemseyin
En yüksek risk artışı genetik temelli olsa da genetik özellik göstermeyen vakaların sayısı oldukça fazladır. Birinci derecede akrabalarında kolon veya rektum kanseri olanlar, ülseratif kolitli hastalarda ve daha önce adenomatöz polip saptanan hastalarda her yıl kolonoskopi, normal bireylerde ise 50> yaş üstünde her 3-5 yılda bir kolonoskopi önerilir. Sigara ve alkol kullanımı, lifli gıdalardan fakir ve sağlıksız beslenme, obezite, diyabet vb durumlar da tüm kanser hastalıkları için olduğu gibi, kolorektal kanser için de risk artışına yol açar. Tüm dünyada normal popülasyonda ve risk gruplarında, belirlenmiş olan tarama yöntemleri ile erken teşhisi mümkün olan kanser hastalığı, yaşam tarzı değişikliği, sağlıklı beslenme, obezite, sigara ve alkol ile mücadele, günlük fiziksel aktivitenin arttırılması gibi alınabilecek tedbirler ile ölümcül bir kader olmaktan çıkabilir. Sağlıklıyken bile düzenli hekim kontrolü oldukça önemlidir. Kansere neden olabilen Hepatit B virüs ve HPV enfeksiyonlarına yönelik aşılar ve tarama testleri düzenli olarak mutlaka yapılmalı, yaptırılması sağlanmalıdır.