Osteoporoz (kemik erimesi) oldukça sık görülen bir kemik hastalığıdır. Kemik erimesi, “kemiklerin gözenekli hale gelmesi” şeklinde de ifade edilebilir. Kemiklerin birim hacimlerindeki mineral yoğunluğunun azalması sonucu zayıf ve kolay kırılır hale gelmesi durumudur. Halk dilinde kemik erimesi olarak da bilinir. Genelde 45 yaş üzerinde görülmeye başlayan ve kadınları daha fazla etkileyen Osteoporoz, vücuttaki bütün kemikleri etkilese de en çok omurga, kalça ve el bileğini etkiler. Genellikle kırık oluşmadıkça sessiz seyreden bir hastalıktır. Kemik kırılganlığının artışına bağlı omurga, kalça, el bileği kırıkları görülebilir.
Dünyada kemik erimesi oranı kadınlarda erkeklere oranla daha fazla görülür. Bu oran %80’ lere kadar çıkabilmektedir. Bunun nedenleri şu şekilde sıralanabilir;
- Kemik gelişimi sırasında erkeklerde olan kemik kütlesi oranının kadınlara göre daha fazla olması,
- Kadınların erkeklere göre daha uzun süre yaşamaları,
- Erkeklik hormonu olarakta bilinen testosteronun kemikler üzerindeki koruyuculuk etkisi,
- Menapoz döneminde kemik yıkımının artması (Erkeklerde bu döneme eşdeğer bir dönem yoktur).
Osteoporoz (kemik erimesi)’nin belirtileri nelerdir?
Yapılan araştırmalar Osteoporoz hastalığının başlangıç aşamasında sessiz seyrettiğini ve kişide hiç bir şikayet gözlenmediğini ortaya çıkarmıştır. Ancak hastalık ilerledikçe belirtilere rastlanabilir:
- Bel ve sırt ağrısı,
- Omurga da kırıklar,
- Boyda kısalma,
- El bileklerinde kırıklar,
- Kaburga ve kalça kemiklerinde kırıklar,
- Sırt kamburlaşması
Risk faktörleri nelerdir?
Kemik tıpkı arı peteğine benzer bir yapıya sahiptir ve başta kalsiyum olmak üzere birçok minerali depolama özelliği vardır. Yediğimiz yiyeceklerden aldığımız kalsiyum belli bir yaş aralığına kadar (20-25 yaş) kemikleri güçlendirme özelliğine sahiptir. Ancak bu yaştan sonra kemik yapımı kemik yıkımından az hale gelir ve bu nedenle kemikler güçsüzleşmeye başlar. 30’lu yaşlarda kemik kütlesi “Tepe Kemik Kütlesi” denen en yüksek değerini alır. Bu yaşlarda ulaştığımız Tepe Kemik Kütlesi ve yaşlanınca başlayan kemik kaybının hızı bireyin “Kemik Erime Riski”ni belirler.
Hastalığa yakalanma riski şu durumlarda artış gösterir;
- Sigara ve alkol tüketimi,
- Ailede kemik erimesi geçirmiş hastanın bulunması(özellikle annede kalça kırığı),
- Eklem rahatsızlıkları(özellikle iltihaplı eklem romatizması),
- Kalsiyum ve D vitamini eksikliği,
- Erkeklerde testosteron seviyesinde düşüklük,
- Hormonal hastalıklar (Özellikle Paratiroid ve Tiroid hormonları),
- Astım hastalığının bulunması,
- Bunama,
- Egzersiz ve spor alışkanlığının olmaması.