Hıçkırık

Hıçkırık, nefes almamızda önemli bir rol oynayan diyafram kasının, ani ve istemsiz bir şekilde kasılmasıdır. Hıçkırık tuttuğunda bu kas tekrar tekrar kasılır ve her seferinde içimize hızla hava çekmemize neden olur. Havayı çekmemizle birlikte, ses telleri aniden kapanır ve hıçkırık sesi oluşur. Hıçkırığa yol açan 100’den fazla tıbbi neden tespit edilmiştir.

Hıçkırığa neden olan durumlar genelde zararsızdır. Bazen gülmek, fazla alkol almak, hızlı yemek, gazlı içecekler de kendiliğinden hıçkırığı tetikleyebilen durumlardır. Çoğu hıçkırık önemsizdir ve kısa sürede kendiliğinden geçer. Ancak bu durum, her hıçkırığın göz ardı edilebileceği anlamına gelmez.

Duygusal faktörler ve stres hıçkırığın oluşmasında rol oynayabilir. Kaygı ve stres diyaframı uyaran hormonların salınmasına neden olur ve bu şekilde bize hıçkırık olarak yansıyan, diyaframdaki kasılmalar tetiklenir.

Hıçkırığın kadın ve erkeklerde görünümünün farklı sebepleri vardır. Kadınlarda hıçkırığın sebebinin yüzde 93’ü psikolojik kökenli iken, bu oran erkeklerde yüzde 7 kadardır. Özellikle 2 günden fazla süren sürekli ve 1 aydan fazla süren inatçı hıçkırık, enfeksiyondan kansere kadar uzanan bir dizi hastalığın; aşırı kalp büyümesi, kalp krizi, zatürre, sinir sistemi, mide rahatsızlıkları, reflü, yemek borusu tıkanıklıkları gibi hastalıkların belirtisi olabilmektedir. Ayrıca cerrahi girişimlerden sonra da gözlenebilmektedir.