Genel dahiliye tıbbın tüm klinik branşlarına temel teşkil eden bir disiplindir. Sağlık kuruluşlarına başvuran hastaların büyük çoğunluğunun problemleri iç hastalıklarının ilgili alanına girmektedir. Üst ve alt solunum yolu hastaları, hipertansiyon, mide-bağırsak sistemi, böbrek hastaları, tiroid, şeker, kan, onkoloji - kanser, romatizmal hastalıklar gibi çok geniş bir yelpazeyi kapsar. Ayrıca dahiliye branşı kapsamında ayakta muayene, yatarak takip ve tedavi, acil servis ve check-up hizmeti bulunmaktadır. İç Hastalıkları Anabilim Dalı, hastaların ilk muayenesi ve gerekli incelemelerinin yanı sıra, yatan hastaların tedavilerini, konsültasyonlarını, ameliyat öncesi hazırlıklarını ve gerekli girişimlerini gerçekleştirir. Hastalarımız, düzenli aralıklarla muayene olarak ve doktorlarımıza danışarak gelecekte karşılaşabilecekleri hastalıklar konusunda riskleri azaltabilirler. Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi’nde tüm bölümlerinde multi disipliner sistem uygulanmaktadır. Bu sistem İç Hastalıkları Anabilim Dalı’na da entegre edilmiştir. Bu sistemde hastalarımız bölümümüz altında uzmanlaşmış alt disiplinlerle birlikte değerlendirilerek ve farklı uzmanların görüşleri de alınarak gerektiğinde daha ileri inceleme ve tedavilere yönlendirilmektedir. İÇ HASTALIKLARI BÖLÜMÜ ALT BİRİMLERİ Acil Dahiliye Romatoloji Gastroenteroloji Hematoloji Nefroloji Endokrinoloji Dahili Yoğun Bakım Onkoloji Check-up ve Koruyucu Hekimlik Bölümümüzde uygulanan koruyucu hekimlik hizmetleri: Bölümümüzde, koruyucu hekimlik hizmetlerinin önemli bir parçası olan check-up hizmetleri, kişinin yaşına ve cinsiyetine, hastalık risklerine göre değişen kişiye özel programlarla gerçekleştirilmektedir. Özellikle kronik hastalıkların hemen hepsinin belirtisiz ya da günlük yorgunluk ve sıkıntılara bağlı olduğu düşünülen hafif belirtilerle seyrettiği bir dönem vardır. Organların kullanım kapasitelerine bağlı olarak bazen kalıcı hasarlar ve belirtiler yaşanabilmektedir. Daha sonra ortaya çıkacak bir hastalığın ya da var olan riskin erken tanısında check-up programlarının önemi çok büyüktür. Düzenli olarak Check-up yaptırılması, belirtileri ortaya çıkmayan bir hastalığın teşhisinde, erken dönemde tedavi sağlanmasında, bazı hastalıklarla ilgili risk faktörlerine göre önlemler alınmasında, bulaşıcı hastalıkların hem erken teşhis edilmesi hem de etrafa yayılmasının engellenmesinde yardımcı olur. Hastalık ortaya çıkmadan önce gerekli önlemleri alarak kişinin sağlıklı kalmasının amaçlandığı Check-up programları, bireyin yaşam süresi ve yaşam kalitesi açısından son derece önemlidir. Yapılan basit bir kan tahilili ile kalp hastalığı riski tespit edilmekte, kanser gibi ciddi hastalıklar başlangıç aşamasında fark edilebilmektedir. Bu nedenle en az yılda bir kez uzman kişilere genel Check-up taraması yaptırılmalıdır. Dahiliye hangi hastalıklara bakar? İÇ HASTALIKLARI BÖLÜMÜNÜ İLGİRENDİREN ŞİKAYETLER: Göğüs ve Sırt Ağrısı: Öksürük ve Balgam: Karın Ağrısı: Baş Ağrısı: Boğaz ve Boyun Ağrısı: Eklem Ağrıları: Halsizlik ve İştahsızlık: Karın Ağrısı: Kilo Kaybı: İshal veya Kabızlık: Mide Ağrısı, Midede yanma, Mide bulantıları: Hipertansiyon: Hipertansiyon Durumunda: Tiroid Bezi Hastalıkları: Romatizmal Hastalıklar: Ozempic Tedavisi Obezite görsel bir sorun olmakla beraber, hipertansiyon, şeker hastalığı, kolesterol yüksekliği, kalp damar hastalığı, solunum problemleri, beyin hastalıkları ve depresyon ile yakından ilişkilidir. Obezite; vücut kitle indeksine bakılarak saptanabilir. Vücut kitle indeksi >25 olan bireylerde obeziteden bahsetmek doğru olur.
Acil Servise gelen hastaların acil servisten istenen konultasyon isteklerin cevap verilmekte, gerektiğinde tetkik ve tedavileri gerçekleştirilmektedir.
Kas ve İskelet, eklem hastalıklarıdır. Bu bölümde inceleme amaçlı eklem içi sıvı alınması (artrosentez) ve tedavi amaçlı eklem enjeksyonları yapılabilmekte, el ve ayakların küçük damarları mikroskop altında incelenmektedir. (Kapilleroskopi)
Mide, bağırsak ve karaciğer hastalıklarının tanısı için gastroskopi, kolonoskopi, sigmoidoskopi, karaciğer biyopsisi, ERCP gibi girişimler burada uygulanmakta ve hızla tedavi aşamasına geçilmektedir.
Kan hastalıklarıdır. Plazmaferez, kemik iliği aspirasyonu ve kemik iliği kan yayması değerlendirmesi ve biyopsisi gibi işlemler yapılmaktadır.
Hipertansiyon, böbrek ve idrar yolları hastalıkları tedavi edilmekte, böbrek biyopsisi, hemodiyaliz, periton diyalizi, geçici ve kalıcı hemodiyaliz, periton diyalizi, geçici ve kalıcı hemodiyaliz kateterleri yerleştirilmesi ve hemodiyaliz gibi girişimler yapılmaktadır.
Endokrinoloji Bölümü’nde hormonal hastalıklar (Diyabetes Mellitus, Tiroid hastalıkları vs.) tedavisi gerçekleştirilmektedir.
Burada yatan hastaların tedavisi, uzman doktor ve hemşireler tarafından özenle gerçekleştirilmektedir.
Kanser hastalarının tanı ve tedavisi (Kemoterapi) yapılmaktadır.
Koruyucu hekimlik hizmetlerimizde, uzman doktorlarımız karşılaşabileceğiniz riskleri belirledikten sonra, ne tür bir önlem almanız gerektiğine ilişkin önerilerde bulunacaklardır.
Nefes Darlığı:
Her tür romatizmal hastalıkta görülebilir
Bağırsak enfeksyonlarında kolitte ya da bağırsak kaynaklı tümörlerde gerek ishal gerekse kabızlık olabilir.
Aralıklı yapılan yarım saat istirahat sonrası birkaç ölçümde tansiyonun 140/90 (14-9) mmHg ve üzerinde bulunması durumudur.
Çeşitli nedenlere bağlı olarak görülür.
Bağışıklık sistemi değişiklikleri ile birlikte olan eklem, kas veya bağ dokusu hastalıkları ile ilgilidir.
Çağımızın büyük sorunlarından biri de obezitedir. Modern yaşama geçişle birlikte artan stres, düzenli ve doğal beslenmenin bozulması, hazır gıdalara kolay ulaşım, yüksek kalorili atıştırmalıklar ve malesef vücudun ihtiyacı olan hareketliliğin azalması, metabolizma hızında yavaşlamaya yol açmaktadır.
Böylece vücuda giren kalori kaynakları damarlarda kalarak, yağ olarak depolanmakta ve dokulara hasar vermektedir. Bu durum kısaca insülin direnci olarak tanımlanmaktadır. Yağ dokusu ve yağ birikimi arttıkça maalesef bu durum kısır döngüye yol açmakta ve obezite süreci başlamaktadır.
Bu sorun ne kadar erken dönemde giderilirse, obeziteye bağlı ortaya çıkabilecek sorunlara karşı o kadar erken korunma sağlanır.
Yapılan araştırmalar neticesinde keşfedilen bazı ilaçlar metabolizmanın düzenlenmesine, insülin direncinin kırılmasına, yağın vücuda girmeden atılmasına ve özellikle iştahın azaltılarak vücuda az kalori girmesine yol açarak kilo verilmesini sağlayabilmektedir. Kişilerin damak tadı ve kültürüne uygun beslenme düzenine paralel doğru bir diyet, sürdürülebilir bir egzersiz programı ve bireyselleştirilmiş ilaç tedavisi ile hastaların üç ay içerisinde ortalama 12-15 kg zayıflamaları sağlanmaktadır. Başarı oranı %95 olan bu tedavi bazı hastalar için uygun olmayabilir. Takiplerinde ortaya çıkabilecek sorunlar hakkında hastaların bilgilendirilmesi ve tedaviye başlanmaması oldukça önemlidir.