Nöroloji

Kıbrıs’ta nörolojik hastalıklarla ilgili bilinçliliği artırmak, güncel tedavi yaklaşımları ile güven ve iletişimin ön planda tutulduğu bir sağlık hizmeti sunmak ana hedefimizdir. Bu amaç ile hastalığa özgü düzenlenmiş ünitelerimiz ve poliklinik hizmetlerimiz bulunmaktadır.

  • Baş ağrısı polikliniği
  • Kas hastalıkları
  • Parkinson ve hareket hastalıkları polikliniği
  • Multiple Skleroz polikliniği
  • Demans polikliniği
  • Kas hastalıkları
  • Periferik sinir hastalıkları
  • Epilepsi polikliniği
  • EEG Ünitesi ve Video-EGG Ünitesi
  • EMG Ünitesi
  • Uyku Bozuklukları

NÖROLOJİ ANABİLİM DALI İLGİ ALANLARI:

  1. Baş ağrısı (Migren, Gerilim tipi, Küme tipi başağrıları)
  2. Epilepsi (sara hastalığı, diğerbayılma sebeplerinin araştırılması)
  3. Beyin damar hastalıkları (İnme, felç, beyin damar ve boyun damar tıkanıklıkları)
  4. Hareket hastalıkları (Parkinson hastalığı, distoni, istemsiz hareketler)
  5. Demans (Alzheimer hastalığı, unutkanlık, bunama)
  6. Kas ve periferik sinir hastalıkları (nöropatik ağrı, el ve ayak uyuşmaları ve yanmalar, şeker hastalığına bağlı uyuşmalar, sinir sıkışmalarının tanısı/ayırıcı tanısı.
  7. Multipl Skleroz (MS)
  8. Motor Nöron Hastalıkları (ALS)
  9. Myastenia Gravis
  10. Uyku Bozuklukları

Baş Ağrısı Polikliniği:
Baş ağrısı her yaştan kişileri etkileyen, sık görülen bir nörolojik hastalıktır. Baş ağrısından yakınan kişilerin büyük bir kısmını tedavi edilebilir sebepler oluşturmaktadır. Baş ağrısı bir çok nedene bağlı olarak oluşabilir. Altta başka bir neden bulunmayan baş ağrıları primer baş ağrısı olarak adlandırılır ve bu grupta en sık görülen baş ağrısı gerilim ve migren tipi ağrılardır.

Altta başka bir hastalık bulunan baş ağrılarına ise sekonder (ikincil) baş ağrıları denir ve bunlara yol açan nedenler sinüzit, enfeksiyonlar, damar ve metabolizma hastalıkları, kafa içi tümörler gibi çok çeşitli olabilir.

Baş ağrıları periyodik veya süreğen, ilk veya çok şiddetli, yeni ve farklı, giderek artan, 50 yaştan sonra başlayan, kafa travması sonrası gelişen, egzersizle, cinsel aktiviteyle ortaya çıkan, tedaviye yanıt vermeyen türden ise vakit geçirmeden doktora başvurulmalıdır.

Migren tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de sık görülen bir baş ağrısı tipidir. Ataklarla seyreden bir baş ağrısıdır. Genellikle baş ağrısı zonklayıcı ve yarım baş ağrısı şeklindedir. Migren hastaları bulantı, kusma, ışığa ve sese hassasiyetten şikayet ederler. Uygun tedavi ile migren hastalarında atak şiddeti ve atakların sıklığı azaltılmaktadır. Migren tedavisinde yeni bir tedavi olan botoks tedavisi de tedaviye uygun hastalara yapılabilmektedir.

Baş ağrısı polikliniği hafta içi hergün çalışma saatlerinde Nöroloji polikliniğinde öğretim üyeleri tarafından yürütülmektedir. Çok şiddetli veya şiddeti giderek artan, alışılmışın dışında ağrılarda hasta mutlaka en kısa sürede acil servise başvurmalıdır.

Epilepsi Polikliniği:
Epilepsi ya da daha yaygın bilinen adıyla ‘‘Sara’’ hastalığı kısa süreli beyin fonksiyon bozukluğuna bağlıdır ve beyin hücrelerinde geçici anormal elektrik yayılması sonucu ortaya çıkar. Epilepsi, dünya nüfusunun yaklaşık %1’ini etkilemektedir ve toplumda inmeden sonra en sık rastlanan nörolojik hastalıktır. Hastalık, erkek ve kadınlarda ırk ayrımı olmaksıın eşit olarak görülmektedir. Epilepsi nöbetleri herhangi bir yaşta ortaya çıkabilir ama sıklıkla en gençler ile en yaşlılar etkilenir.

Teknolojik gelişmelere paralele olarak gelişen cihazların yardımıyla tanı ve değerlendirmede büyük mesafe katedilmiş olsa da, hala Epileptik hastalarının yaklaşık % 25’inde uygun ilaç kullanımına rağmen nöbetler kontrol altına alınamamaktadır.

Epilepsinin özel olarak ele alınması gereken ve multidisipliner yaklaşım gerektiren bir hastalık olması nedeniyle, bu hastalara hastanemizde özel dal polikliniğinde hizmet verilmektedir. Hastanemizde Epilepsi tanısında çok önemli yeri olan Elektroensefalografi (EEG) cihazı bulunmaktadır. Ayrıca hastanın sürekli monitörize edilerek izlendiği Video EEG de 24 saat kesintisiz EEG teknisyeni ve hemşirelerin olduğu bir ortamda hizmet vermektedir.

Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Nörofizyoloji Laboratuarları Video EEG Ünitesi:
(EEG) Elektroensefalografi ve video EEG ünitesi, epilepsi tanısının konulmasında altın standart olarak bilinen ve adamızda tek olan Video-EEG (elektroensefalografi) monitorizasyon ünitesi hastanemizde hizmettedir.

Video-EGG monitörizasyon, özellikle sık tekrarlayan bayılma şikayetleri olan hastaların ayırıcı tanılarının araştırılması amacıyla, hastanede yatırılmak suretiyle, kesintisiz (gece-gündüz) EGG kaydı eşliğinde video kaydının da yapıldığı bir tetkik yöntemidir. Elde edilen video görüntü kayıtları ile eş zamanlı beyin dalga aktiviteleri değerlendirilerek, hastanın bayılmalarının sınıflaması yapılabilmektedir. Hastanın yatış süresi ise bayılmanın ortaya çıkma durumuna göre değişkenlik göstermektedir.

(EEG) Elektromiyografi video monitörizasyon, sadece bayılmaların ayırıcı tanısının araştırılmasında kullanılmakla kalmayıp, dirençli epilepsiye sahip, epilepsi cerrahisi adaylarının belirlenmesinde de ileri tetkik olarak kullanılmaktadır. Bütün bunların yanısıra, uyku sırasında ortaya çıkan kişilerde uyku bozukluklarına neden olabilen bazı hareket bozukluklarının (periyodik bacak hareketleri, huzursuz bacak sendromu vb.) tanısında da yardımcı bir role sahiptir.

EMG temel olarak kas ve periferik sinirlerde oluşan elektriksel aktiviteyi değerlendiren bir tanı yöntemidir. Periferik sinir yaralanmalarında, sinir sıkışmalarında, kas hastalıklarında, sinir, kas kavşağı hastalıklarında tanı koymada yardımcı bir yöntemdir.

Hastanemizde sinir kas kavşağı hastalıklarında çok değerli ve sesitivitesi yüksek bir tetkik yöntemi olan tek lif EMG’de uygulanmaktadır.

İnme Ünitesi ve İnme Polikliniği:
Beyin damarlarının tıkanması veya kanamasına ilgili olarak ortaya çıkan hastalığı inme (felç) denir. İnmeyi iki tipe ayırabiliriz. Birinci tipi ‘tıkayıcı inme’dir. Beyine giden bir atardamarın genellikle bir pıhtı ile tıkanması sonucunda gelişir. Tüm inmelerin %80 i bu tiptedir. Dğer tipi ise de kanamalardır. İnme tüm dünyada kalp hastalıkları ve kanserden sonra en sık 3. ölüm nedeni olup ciddi sakatlıklar ile sonuçlanabilir.

Tedaviye erken ulaşma için en temel şey inme belirtilerini tanımaktan geçer. Ani olarak yüzde, kolda ve bacakta ayni tarafta kuvvet kaybı veya his kaybı, görme bozukluğu (görememe veya çift görme), konuşma bozukluğu (peltek konuşma, konuşamama veya söylenenleri anlamama), yürüme bozukluğu, dengesizlik ve bilinç kayıpları görülebilir.

Bugün için, erken dönem inmede yararı kanıtlanmış en önemli tedavi ilk 4.5 saatte yapılan trombolitik (pıhtı eritici) tedavidir. Kıbrıs adasında da 2011’den itibaren erken dönem inmede başarıyla kullanılmaktadır. Yapılan birçok çalışmada ne kadar erken uygulanırsa o kadar etkili olduğu özellikle vurgulanmaktadır.

Felç Belirtilerini farkettikten sonra erken dönemde başvuran hastalar acil serviste nöroloji uzmanı eşliğinde büyük bir hız içinde değerlendirilir. Bu sırada kan tetkikleri, kalp incelemeleri yapılır ve hastalar beyin tomografisi, MRI ve anjiografi ile tıkalı damar ve beyinde yarattığı etkiler açısından incelenir.

Kurtarılabilecek beyin dokusu değerlendirilir. Uygun olduğu tespit edilen hastaya damar içi trombolitik tedavi uygulanır ve tansiyonu yakından takip edilir.
Uygun hastalara anjiografi ile tıkalı damarlara ulaşıp pıhtı eritici ve damar açıcı tedavilerin de eklenmesi, ölümcül ve yatağa bağımlılık gibi ciddi sakatlık sonuçları olabilecek felçlerde çok yüz güldürücü sonuçlar alınmasını sağlamaktadır.

Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi, Nöroloji Bölümü, İnme Ünitesi’nde tıkayıcı inmede erken dönemde trombolitik tedavi uygulaması dünya standartlarında uygulanmaktadır. Daha önceden inme geçirmiş hastaların tekrar inme geçirmemesi için inme nedeninin bulunması ve bu nedene yönelik tedavinin başlanması gerekmektedir.

Bu nedenle daha önce inme geçirmiş, risk faktörleri olan hastaların belli aralıklarla kontrollerinin yapılması ve alınan neticeler ışığında tedavilerinin düzenlenmesi gerekmektedir.

Parkinson ve Hareket Hastalıkları Polikliniği:
Hareket bozuklukları, beyinde hareketi ince planda kontrol eden merkezlerin hastalıklarına bağlı olarak kişinin hareketlerinde ortaya çıkan yavaşlık ya da istemsiz hareketlerle kendini gösteren geniş bir grup hastalığı kapsar.

Bu Hastalıklardan en sık görüleni temelde yavaşlık ve titreme ile giden Parkinson hastalığıdır. İstemsiz hareketlerle giden hastalıklar içinde en sık grubu, genelde yavaşlıkla ortaya çıkan ‘‘iyi huylu titreme hastalığı’’ (esansiyel tremor) denen ailevi titreme bozukluğu oluşturur. Bunların dışında kalan yavaşlık veya istemsiz hareketlerle seyreden tüm hareket hastalıkları polikliniğimizde değerlendirilmekte, gerekli durumlarda botox uygulaması da yapılabilmektedir.

Parkinson Hastalığı:
Hastalık bulguları arasında en sık rastalnılan bulgu el veya ayakta titremedir. Titreme özellikle hasta birşey yapmazken yani istirahat halinde ortaya çıkar. Hareketlerde yavaşlama olur, hastalar öne bükük şekilde ellerini sallamadan yürümeye başlar. Hastaların mimiklerinde azalma olur ve hastalar donuk donuk bakar.

Hareketle ilgili bulguların dışında uyku bozuklukları (uyku sırasında aşırı hareket etme, bağırma...), zihnsel yeteneklerde bozulma, özllikle ayağa kalkınca olan tansiyon düşüklüğü, göz kararması, kabızlık sayılabilir.

Günümüzde Parkinson Hastalığının tedavisinde önemli gelişmeler olmuştur. Ağız yoluyla alınan ilaçların yanında, hastalığa yönelik yapılan basit ameliyatlar, sürekli ilaç salınımı yapan pompalar, deriye yapıştırılan ilaçlar, ince bağırsakta çözünen ilaçlar bunardan bazılarıdır.

Tedavide esas olan eksik maddelerin yerine konmasıdır. Hastalıktaki sorun ‘‘dopamin’’ eksikliği olduğundan bu madde bir şekilde beyinde tamamlanmalıdır. Önemli olan hastaya ve hastalığın aşamasına göre doğru tedavi şeklinin seçilmesi, dozunun ayarlanması ve yakın takibin yapılmasıdır.

Unutkanlık, Demans ve Alzheimer Polikliniği:
Unutkanlık her yaştan kişinin sık bir yakınmasıdır. Her toplumda olduğu gibi toplumumuzda da unutkanlıktan yakınan kişiler en çok da Alzheimer hastalığı Hastalığından endişe etmektedir. Alzheimer Hastalığı sıklığı yaşlanan toplumlarla birlikte yıllar içinde artmaktadır. 65 yaş üstü her 8 kişiden birinde, 85 yaş ve üzeri kişilerde ise her iki kişiden birinde görüldüğü belirtilmektedir.

Tedavi edilebilir unutkanlık nedenlerini saptamak ayrıca diğer demans (halk arasında bunama) nedenlerinin erken tanısının ve doğru sınıflamasını modern testler ve incelemeler ile yapıp uygun tedavi yaklaşımaları ile halkımıza yardımcı olmak ve bilgilendirmek amacı ile Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Bölümü ‘Unutkanlık, Demans ve Alzheimer Polikliniği’ çalışmalarına devam etmektedir.

Polikliniğimizde hastalar uzman doktorlar tarafından değerlendirilmekte, beyin fonksiyonları açısından ayrıntılı nöropsikolojik testler uygulanmakta, unutkanlığın tedavi edilebilir nedenleri için kan testleri yapılmakta ve gerekli görülen hastalara beyin magnetik rezonans görüntüleme (Beyin MR) ve gerekirse beyin dalgalarının kaydının yapıldığı elektroensefalografi (EEG) önerilmektedir.

Demans ve Alzheimer polikliniği hastalarına uygulanacak işlemler ve testler için Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi tarfından özel paketler belirlenmiştir.

Multipl Skleroz (MS) Polikliniği:
Multipl Skleroz (MS) hastalığı, merkezi sinir sisteminde (beyin ve omurilik) bulunan sinirlerin çevresindeki koruyucu maddenin zarar görmesiyle ortaya çıkan bir hastalıktır. Miyelin denen bu koruyucu madde zarar gördüğünde, mesajlar daha yavaş iletilir ya da hiç iletilmez. Beyin veya omuriliğinin etkilenmiş bölgelerinde MS plakları denen yapılar ve MS belirtileri ortaya çıkar.

Belirtileri:

  • Bulanık veya çift görme ya da görme sinirlerindeki iltihaplanma (optik nevrit) sonucu bir gözde ortaya çıkan geçici görme kaybı gibi bir gözde ortaya çıkan geçici görme kaybı gibi gözle ilgili sorunlar.
  • Çift görme.
  • Kol ve/veya bacakta güç kaybı, kaslarda gerginlik ve spazmlar.
  • Yürüme, denge ve koordinasyonla ilgili sorunlar.
  • Mesane veya bağırsak sorunları, cinsel sorunlar olabilir.
  • Yorgunluk (fiziksel veya zihinsel faaliyeti zorlaştıran ağır bir yorgunluk hissi ).

MS hastası olup olmadığınız, tek ve basit bir test yapılarak anlaşılmaz. MS tanısı; hastalığınızın öyküsü, nörolojik muayeneniz, beyin MR’ı, bel sıvısı alınarak yapılan tetkik sonuçları birlikte değerlendirilerek konur. MS tanısı koyabilmek için, atakların iki veya daha fazla bölgede etkili olduğu görülmelidir. Ayrıca doktorunuz, benzer belirtilere sahip başka bir hastalığınız olma olasılığını elemelidir.

Tedavide cilt altına yapılan iğne şeklinde ilaçların yanında son yıllarda tablet şeklinde ağızdan alınabilecek ilaçlar da piyasaya çıkmıştır. Bunun dışında hastalığın seyrine göre ağızdan tablet şeklinde veya damar yolu ile serum şeklinde bağışıklık sistemini baskılayıcı ilaçlar da kulanılabilmektedir.

Atak dönemlerinde ise damar yolu ile kortizon tedavisi uygulaması ataklar sonucunda ortaya çıkan belirtileri hafifletmekte ya da ortadan kaldırmaktadır.

Dr. Suat Günsel Girne Üniversitesi Hastanesi Nöroloji Bölümü, Multipl Skleroz Ünitesi’nde bu alanda özel eğitim almış hekimler ve hastanemizin sunduğu ileri tetkik imkanları ile en güncel yaklaşımlar sunulmaktadır.

Bölüm Doktorlarımız